Beşiktaş, son üç yıldır kasım-aralık aylarında lige havlu atan bir kulüp durumuna düşse de yeni hedeflerin, yeni heyecanların peşinde koşmaya çalışıyor. Siyah-beyazlı camia, odağına Ziraat Türkiye Kupası'nı almayı ve aynı zamanda Avrupa kupalarına katılmayı koydu. Hiç kuşkusuz yönetim değişikliği ve ardından dünyaca ünlü teknik adam Santos'un gelmesi, bu hedeflerin yeniden hayata geçirilmesi açısından büyük öneme ve katkıya sahip. Santos'un gelişi, öncelikli olarak takımın psikolojisine olumlu yansıdı. Sıkıntılı süreci sona erdirip, yeni hayaller kurmaya olanak tanıdı. Dünkü maç da bu açıdan kıymetliydi. Gördüğüm kadarıyla Arda Turan hoca, hafta sonu oynayacağı ve Süper Lig yolundaki en güçlü rakibi Kocaelispor maçı öncesi bir sakatlık yaşamamak için Beşiktaş karşısına rotasyonla çıkmış. Portekizli hoca da kendi plan ve programı dahilinde bütün oyuncularını tanımak ve onlara şans vermek için büyük bir ciddiyetle ve konsantrasyonla sahada yer aldı. Heyecanı, uyarıları, maç sonunda takımla birlikte tribünlere giderek taraftarı selamlaması, bu karşılaşmaya ne kadar önem verdiğinin bir göstergesi. Sahadaki sonuç da Beşiktaş'ın bu arzusunu destekledi. Ama başta kaptan Cenk'in yükselen performansını iki golle taçlandırması, Rebic'in golü, Tayfur'un asisti ve kontrat bekleyen Salih'in attığı ilk gol Beşiktaş'taki güzel gecenin parlayan yansımalarıydı. Beşiktaş, kadrosunu güçlendirerek devam ederse kupa finali ulaşılmaz bir hedef değil.