Maçı izlerken "Bu takım nasıl ve ne ara bu hale geldi?" diye soranınız çok olmuştur. Pinheiro gibi gelecek vadeden altyapı hocası Beşiktaş'a vizyon diye ortaya konduğu zaman… Valerien İsmael gibi gittikten sonra "Anlamıyorum berberliğe bile tepki veriyorlar" diyen 'yönetilebilir' hocalar Beşiktaş'a vizyoner(!) teknik direktör olarak getirildiği zaman. Masuaku gibi, Onana gibi, Amartey gibi orta seviye topçulara yıldız muamelesi yapılarak. Taraftarın gözünü boyamak ve baskısını kırmak için eskiden yıldız, şimdilerin ruhunu temsil etmiş futbolcuları kurtarıcı olarak takımda sıkça boy göstermeye başladığı zaman… Yankov, Fabian Ernst, Giunti, Medel, Atiba, Josef gibi sert ve savaşçı oyuncuların oynadığı 6 numaraya topla ilişkisi iyi diye kadife ayaklı Amir oynatıldığı ya da oynatılmak zorunda kalındığı için… Bu kadar eksik ya da sorunlu çoğu Afrikalı yabancıyı yüksek maaşlarla takıma alıp takımın ruhu Türk oyunculara üvey evlat muamelesi yapıldığı için… Saymakla biter mi?
Beşiktaş dün -3 derecede donmadı tam aksine eridi bitti. Lakin Sayın Ahmet Nur Çebi'nin başkanlık umutları hala bitmedi! Kimse kusura bakmasın? Ne Burak Yılmaz'ı eleştiririm, ne de bu vasat oyuncuları… Bu işin baş sorumlusu verdiği, veremediği ya da geç verdiği kararlarla Başkan Ahmet Nur Çebi… Sadece "Ama paraları zamanında ödüyoruz" yaklaşımıyla bu işerin yürümeyeceği görüldü. Dün adaylık umutları da bizce son buldu. Beşiktaş'ın yeni bir anlayışa, vizyona ve yeni bir başlangıca ihtiyacı var.