Beşiktaş en son 16. haftada Kayserispor maçında iki penaltı kazanmıştı. Mensah birini kaçırmış N'Koudou diğerini atmıştı. Camianın "Penaltı alamıyoruz" söylemleri arasında aylar sonra gelen ilk penaltıyı kullanan ve kaçıran N'Koudou'nun ısrarı bu yüzden olsa gerek! N'Koudou sempatik ve hızlı bir futbolcu ancak futbol oyunu biraz zeka işi! "Aboubakar ve Cenk'in sakatlığında Beşiktaş gol sorununu nasıl çözer?" diye kafa yorulduğu bir ortamda N'Koudou'nun ısrarı da penaltıyı kullanış şekli de çok ciddiyetsiz.
Oğuzhan'ın penaltı pozisyonunu vermek için VAR'ın uyarısını bekleyen hakem Halis Özkahya'nın Ankaragücülü Paintsil'ın iki pozisyonunda özellikle de sonuncusunda ne kadar kolay, basit ve rahat penaltı çaldığına şahit oldum. Töre'ye verilen penaltı ile Rıdvan'a verilmeyen penaltı arasında nasıl bir fark var biri gerçekten açıklasın! Fark göreceklerini sanmıyorum.
Halis Özkahya bu ülke hakemliği ve adalet adına inancımı kaybettiğim birkaç hakemden biri.
Hem rakibe hem hakeme bu fırsatı Sergen Yalçın ve beklenenin altında kalan bazı oyuncuların verdiğini de söylemek şart! Golcüsü olmadan 2-0'ı bulmak önemli bir kazanımken 2-0'dan 2-2'ye oyunu döndürmek büyük takım refleksiyle bağdaşmadı. Saha kenarında Sergen Yalçın, oyuna eskisi gibi psikolojik müdahelelerde bulunabilirdi. N'Koudou'nun penaltı atışında yapılamayan müdahale gibi Hikmet Karaman'ın ikinci yarıda oyunu daraltıp açan kanat ve ceza alanı bölgesindeki taktiksel değişikliklerine karşılık verebilirdi.
Hiç kuşkusuz her maçta hatta her puan kaybında çıkarılacak dersler var. Beşiktaş'ın ve Sergen Yalçın'ın hem topladığı puanlar hem de kredisi çok yüksek. Ancak lider bir takım için en tehlikeli ateş rakiplerine vereceği cesarettir. O ateşin kimi yakacağı belli olmaz.