Türkiye'nin en köklü kulüplerinden biri Göztepe. Dün açılışını yaptığı, seyircisiyle bütünleştiği Gürsel Aksel Stadı Göztepe'ye ve İzmir'e çok yakıştı. İlk golü atan Halil Akbunar da tarihe geçmeyi başardı. Ev sahibi takım açılış ateşiyle Halil gibi yüksek motivasyonla sahadaydı. Sarı-kırmızılıların seyirciyle bütünleşmiş yüksek motivasyonu ilk yarıda oyuna yansıdı. İlk yarıda 6'sı isabetli, 9 şut üretirken Karius iki pozisyonda erken çıkıp müdahale etmese 2 golden fazlasını bulabilirdi.. Bunun temel nedeni cezalı olan Elneny'nin olmamasıydı. Beşiktaş'ta eksiklerin olduğu bir ortamda Şenol Fidan'ın Rıdvan'la başlama cesareti bizce yerindeydi. Soğukkanlı, dengeli ve maç boyunca sakat sakat Rebocho'dan daha iyi oynadı. Karius geçtiğimiz haftalara göre çok iyiydi. Rıdvan, Boyd'dan gayretliydi. Ancak Douglas ve Diaby'nin performansı Beşiktaş'ın verimsizliğinin başlıca nedeniydi. Douglas'ın ikinci yarı çıkartılıp hasta olduğu gerekçesiyle yedek soyundurulan Gökhan'ın girmesi de isabetli oldu. Ancak bu değişiklikler 2. yarı dengeyi değiştirse de 2-1'lik skoru değiştirmedi. Burak kendi ürettiği 2 net pozisyonu gole çevirebilse skor Beşiktaş'ın lehine dönebilirdi. Ancak bu baskı yetmedi. Hakem Hüseyin Göçek'in oyun içinde takdir haklarını ev sahibi takımdan yana kullandığını söylemeliyim. Defalarca net penaltıları VAR'a gidilmediğinden verilmeyen Beşiktaş için bunlar hafif kusurlu hatalar! Ama takımın en canlısı N'Koudou'ya "çalım atarken ve rakibini geçerken" gösterdiği bir kart var ki anlaşılır gibi değil. Hem futbolun ruhuna hem de hakemlik mesleğinin ruhuna ters bir karar. 2. golden önce top Beşiktaş'tayken rakibe verdi, gol esnasında Vida'ya faulü vermedi. Hüseyin Göçek'i iyi bir insan olarak tanıyorum, yoksa başka şeyler söylerdim.