"İzlanda'yı da yenelim EURO 2020'ye son Dünya Şampiyonu Fransa'nın önünde lider olarak gidelim" fikri duygularımı beslese de aklım, 1996 ve 2016'da (Selçuk'un golüyle) yendiğimiz İzlanda'nın bize ters gelen oyununu hatırlattı. O yüzden İzlanda'nın son iki maçında Fransa ve Arnavutluk'tan 4'er gol yiyerek kaybettiği gerçeğini pas geçtim. Şenol Güneş de bu durumu dikkate almış olacak ki kontrollü ve sakin oyunu tercih etti. 4-1-4-1'le yapılan oyun dizilişi ofansif bir sistem olsa da Okay-Ozan-Mahmut üçlemesi güvenli bir oyun tercihiydi.
İlerde Cengiz, Hakan ve Burak gayretliydi. Ancak arkadan yeteri kadar ofansif destek gelmeyince başta Burak ilk yarı katı ve sağlam İzlanda defansını aşmakta zorlandılar.
Zeki-Merih-Çağlar-Umut dörtlüsünü değiştirmeyen Güneş, istediği uyumu ve savunmayı aldı. Merih, İzlanda maçının kahramanıydı.
Çağlar ve diğer oyuncuların da performansı muhteşemdi.
İlk yarıda Burak, ikinci yarıda Hakan, Cengiz ve Zeki'nin şutlarını Burak ve Yusuf'un direkten dönen yandan vuruşlarını da sayarsak galip gelebilirdik.
İzlanda'nın en ciddi atağında 82'de Merih maçı çizgiden çıkardı. Emeğiniz için teşekkürler, Şenol Güneş hocam, helal olsun çocuklar.
Şimdi yeni şeyler hayal etme vakti.
Ay-Yıldızı 12 ülkede dalgalandırarak EURO 2020'yi sallama vakti.
Bekle bizi Avrupa Türkler geliyor.