Beşiktaş-Konyaspor maçının üç temel kırılma anı var:
1-KARİUS HEDİYESİ: Beşiktaş, sezonun ikinci yarısında kalesine gelen 12 isabetli şuttan 7'sini gol olarak gördü. 8 maçta yenilen gol 10... Varlığı ile yokluğu farkedilmemeye başladı. Seyircinin Ömer Ali'nin golündeki hatasından sonra homurdanması anlaşılır bir durum. Maç oynanırken ıslıklanması, oyuncu ve takım için sağlıklı bir tepki değil. Bu sorunun iki çözümü var. Birincisi; Beşiktaş orta sahası rakip oyunculara mümkün mertebe şut attırmayacak. İkincisi; maaşını alan ama kadro dışı kalan Tolga'nın takıma geri dönmesi! Şimdi Karius'u gönderemeyeceğinize göre Tolga motivasyonu gerekiyor. Bu rahatlık Beşiktaş'ı geriyor.
2-ADRİANO'NUN EGOİTSLİĞİ: Beşiktaş'ın daha iştahlı oynaması, oyunun kontrolünü eline alması, iki kez topun direkten, 7 kez Serkan Kırıntılı'dan dönmesi fazla bir şey ifade etmiyor. 57'de Adriano, 2'ye 1 kaldığı pozisyonda sol ayağındaki topu yüzde 100 gol pozisyonundaki Burak'a çıkarmak yerine kendisi vurdu. Golü de harcadı. 3-1'e gelecek maçın ve tribünlerin kimyasını bozdu.
3-FOFANA HAMLESİ: Aykut Kocaman 62'de Fofana hamlesini yaptı. 2-2'yi buldu. Şenol Güneş, önce Burak'la muhteşem bir ikili olan ancak yorulan Ljajic ile Kagawa değişikliğine gitti. Güneş, 75'te golünü attıktan sonra Fofana'yı tutmak için 82'de Lens'i sağ bek yapıp, Gökhan'ı çıkardı. Golden önce yapsa daha etkili sonuç alabilirdi. Kagawa'nın son dakika golü üzülmüş, duyguları karışmış, gerilmiş ve protest bir yapıya dönüşmüş Beşiktaş tribünlerine merhem olmaz belki ama oyunun taçlandırılması açısından değerliydi. Karius'tan başlayıp, Şenol Güneş'e oradan yönetime yapılan protestolar maçın önüne geçti. Hafta içi "Kalıp, değerlerim ve doğrularım için savaşacağım" diyen Şenol Güneş, maç bitimi, ıslıklar eşliğinde tribünlere aynı şekilde protest bir cevap verdi.