Futbolun en bilindik ritüelidir: "Atamayana atarlar." Beşiktaş, baştan sona üstün götürdüğü, 10'un üzerinde gol pozisyonu ürettiği, durdurulmak için iki oyuncusunu feda eden F.Bahçe'den 90+4'te beraberlik golü yedi... Kabul etmek gerekir ki 2 puanın ötesinde hak etmediği ağır bir darbe aldı.
Hiçbir derbinin tek başına 90 dakikalık bir hikayesi yoktur. Arena'da bir önceki Türkiye Kupası'ndaki derbinin izleri vardı... Van Persie'nin bir önceki maç Tosic'in atılmasıyla başarıya ulaşan bir gerilim politikasını, bu sefer Volkan üstenir gibi olsa da başaramadı. Beşiktaş adına hem tribünler hem sahada futbolcular soğukkanlı davranmayı başardı. Beşiktaş maçın başından itibaren maçı kontrolüne alırken, pozisyon üretebilen tek taraf oldu. Tolgay, Atiba'yı aratmayacak bir dinamizm ortaya koyarken, üstüne Aboubakar'ın golünde Q7'ye muhteşem bir uzun pas yaptı. F.Bahçe, Mehmet Topal olmayınca adeta çöktü. Beşiktaş Quaresma ile F.Bahçe'nin solunu felç edince Advocaat ikinci yarı İsmail ve Neustadter'i oyundan alarak sorunu çözmeye çalıştı.
F.Bahçe'nin 79'da Emenike'nin şutu dışında pozisyonu olmadığı maçta sahanın hakimi Beşiktaş, ürettiği 10'a yakın pozisyondan daha fazla gol bulabilirdi. Her kaçırdığı pozisyon son dakika golünü çağırır gibiydi! Beşiktaş'ı durdurma pahasına 9 kişi kalmış F.Bahçeli futbolcuların yerine Fabri'nin hatası Marcelo'nun ters kafa golüyle 2 puanın gitmesi taraftar için trajik bir son oldu. Şenol Güneş, "Oyunun hakkı bu değildi" diyebilir. Hakkıdır. Ama sonuç: "Atamayana attırırlar"...
Fırat Aydınus, 37. dakikada Hasan Ali'nin Babel'in pozisyonunu perdeleyerek kestiği pozisyon için bence penaltı kararı vermeliydi. Bu pozisyona niye penaltı vermedi anlamış değilim. Bu pozisyon dışında Aydınus mükemmele yakın bir maç yönetti. Ancak sarı kart sonrası Volkan'ın ısrarla parmak sallayarak Talisca'yı tehdit etmesi görmezden gelindi.