Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak diye bir deyim vardır ya, Beşiktaş neredeyse kardan kaçarken sise tutuldu!.. Son dönemde İt-kurt kelimeleri fazlaca gündeme geldiği için "Kurtlar puslu havayı sever" diyenler de çıkabilir! Ancak 35 dakikalık gecikmeye neden olan yoğun sis kadar rüzgar ve soğuk havanın da futbolu çok zorlaştırdığının altını çizelim.. En azından Barış Şimşek'in görmediği fauller ve vermediği sarı kartlar (Töre'nin gözüne gelen parmak gibi) için arkasına sığınabileceği bir sis perdesi var! Ali Palabıyık gibi görüp de vermediği bariz kırmızı olmadı!
Beşiktaş dün gece zorlansa da üzerindeki kara bulutları dağıttı diyebiliriz. Bu sezon siyah-beyazlı takımın genel standartının altında bir maç izledik. Bunda hava koşullarının etkisi kadar Ümit Özat'ın takımı Mersin İdmanyurdu'nun ortaya koyduğu futbolun da etkisi büyüktü. Mehmet Taş, Güven Varol ve Murat Ceylan'la Sosa ve Oğuzhan'ın kanallarını çok iyi kapatıp, biraz da sertlikle destekleyip Beşiktaş'a rahat paslaşma ve oyun imkanı vermedi. Sosa'nın frikik golüne kadar maçı çok akıllı oynadıklarının altını çizelim.
Şenol Hoca'nın oyunu açmak adına Gökhan Töre yerine Cenk'i alıp çift forvete dönmesi oyun ve pozisyon olarak sonuç getirmedi.
65'te kenarda 4. hakem değişiklik tabelasını kaldırdığında şaşkınlık yaşadım. Olcay-Gomez değişikliği ve tekrar tek forvete dönüş, gol ihtiyacı olan Beşiktaş'ta doğru hamle miydi? Emin değilim. Olcay'ın 75'te Quaresma'nın ortasında golü atamasa da girdiği bir iki pozisyon ve arkadan bindirmeler amaca hizmet etse de Sosa'nın frikik golü maçı döndürdü..
Sosa golü atıp görevini yapsa da siyah-beyazlı oyuncular çok iyi şeyler yapmadılar. Kapanan takımlara karşı dar alanda oynama becerisi yüksek formda Kerim Frei'ın oyuna sokulmasıyla tıkanıklar aşılabilirdi..
Gecenin özeti; Beşiktaş'ın sisten 3 altın puan çıkardığı gerçeği...