Karşılaşma tam 104 dakika oynandı... Oyun çok sık durdu, yedek kulübesi kırmızı kartları, sakatlıklar. Bu süre normal, şu ana kadar oynatmayanlar düşünsün.
Titi'nin atılması gerekiyordu, karar doğru. Valbuena ikinci sarı karttan atılmalıydı. Aydınus atamadı.
Bu kadar yatan oyuncular sahada tutulmalıydı. Bunların çoğunluğu oyunun son bölümlerinde oldu. İlk yarıda hakemlik bir problem yoktu zaten. 32 bin taraftarıyla, hücum oynamak isteyen yüzde 71'lerde oynayan bir takım vardı sahada.
Aykut Hoca maça çıkmadan önce "Şampiyonlar Ligi ön elemesini cebime koyayım" diyordur. "Kupada zaten favoriyim" düşüncesi hakimdir. Şampiyonluk gelirse de katmerli olur onun için. Kocaman, skor almak için maça başladı. Ben olsam ne yapardım; maçın tamamında risk alırım. 50 dakika 0-0 gitti. Oyuna hakimim. Tekrar tekrar izledim Volkan ile Yusuf'un pozisyonunu... Topa son dokunan Volkan olduğu için verilen karar doğru.
Aykut Kocaman'ın istemediği, taraftarın istediği oyun sistemine geçildiğinde maç rus ruletine döndü. Onun futbolunda 4 forvetle oynamak yok. Josef ve Mehmet gibi bir gerçek var. Son 3 hafta ve kazanmak zorundasın. Kendi felsefesindeki 11'le çıktı sahaya. Kontrollü başladı... İkinci yarıdaki takım da Fenerbahçe taraftarının takımıydı. Artık 3 hafta kalmışsa Valbuena ile başlamalısın. 0-0 giden oyunda Valbuena'yı sokacağını biliyorduk. 1-0 olsa girmeyecekti. Sevmediği oyunda da Aykut Kocaman golü yedi.
Futbol öyle bir oyun ki top Fernandao'ya gelmese Mehmet Topal'a gelse ofsayt...
Moussa Sow arkası dönük gol atmayı sevdiği için bu kez arkası dönük kendi kalesine gol attı. Bursaspor'un attığı gol muazzamdı ama Volkan Demirel olmaması gereken yerdeydi. Golün güzelliğine yardım etti. Bursa aman aman oynamadı ama mücadele etti.
Aykut Kocaman "Ya herro ya merro" dedi. Bugüne kadar Kocaman'ı "Niye Valbuena'yı oynatmadın" diye eleştirmedim ama bundan sonraki maçlar artık Valbuena maçları. Karabük'te yüzde 1000 oynamalı. Aykut Kocaman'ı çok severim ama Valbuena konusunda artık son 2 haftaya girilirken ters düşerim.