2016 yılındaki ilk maçımızı da kaybetmedik. İlk 45 dakika çok iyi top oynayarak, ikinci yarıda skora göre 3 farklı sistem oynayarak (4-3- 3 başlayıp 4-2-3-1'e dönüp 4-6'yla) maçı bitirdik. İlk yarıda orta sahamız çok diriydi ve iyi top oynadı. Çabuk paslarla göze hoş gelen bir futbol oynadılar. İkinci yarının başı da fena değildi ancak biraz oyundan düştük. Sebebi de dünkü milli takımımızın ilk 11'ine ve maçın tamamına baktığımız zaman Mehmet Topal, Selçuk İnan ve Oğuzhan Özyakup'un dışındaki oyuncuların takımlarında sürekli oynamamasıydı. Bu yüzden ikinci yarıda gelgitler oldu. Özellikle golü yediğimiz dakikadan önceki 10 dakikalık bölümde rakibe oyun oynama fırsatı verdik. Fatih Terim, 4-6'ya dönmeyi düşünürken golü yedik. Tekrar aynı şekilde Cenk'le devam etme kararı aldı. Cenk de hocasını mahcup etmedi. Hocamız beraberliği istemedi, tekrar kazanmak istedi. Genelde endirekt vuruşlardan gol atan bir takım değişliz ama Selçuk İnan'ın kullandığı şahane duran topta Cenk de çok güzel bir gol attı. Zaten Fatih Hoca, golden sonra hemen onu çıkarıp 4-6'ya döndü. 1-0'ken yapacaktı, 1-1'ken vazgeçti, 2-1'de ise uyguladı. Genel anlamda beğendim ama bireysel fizik performansını artırmamız lazım. Özellikle grup elemelerinin ikinci yarısında ve dünkü maçın gol öncesi 10-15 dakikalık bölümü haricinde hiçbir takım bize karşı oyun üstünlüğü bulamadı. Belki maçlar kaybedilebilir ama felsefe olarak oyunu kaybetmeyeceğiz diye düşünüyorum. Kaleci Volkan'dan, en uçtaki Cenk'e kadar herkes görevini yaptı. Tabii yüzde 100 hazır olmak şimdiden kolay değil, Arda için de kolay değil... Haziran'da daha iyi bir Arda göreceğimizi düşünüyorum. Mehmet Topal bu maçta stoperde iyi oynadı ama onu da Fransa'da orta sahada oynayacağını düşünüyorum, takımın direncini daha da artıracaktır. Fransa bizim için dün başladı. Takımın ne oynayacağı, zaman zaman taktik değiştirebileceği ve bir felsefe oluşturacağını gördük. Cenk'in performansı da Fatih Hoca'yı nefeslendirmiştir. Burak'ın durumu nedeniyle bir 'acaba' sorusu vardı. Cenk idmanlarda muhtemelen çok çalışıyor. 11 oyuncusu olmamasına rağmen konsantrasyonu üst düzeydeydi. İsveç tipik 4-4-2 oynayan, organizasyonu iyi olan bir takım. Belki üst düzey oyuncuları yok ama organizeler. Bir de gözümüzün pası silindi, uzun süredir ilk kez içeride dışarıda iyi bir hakem izledim. Antalya da Konya gibi görevini yaptı. Muhteşem bir stat. Maça müthiş bir rağbet... Herkesin eline, ayağına, diline sağlık.