Shakhtar maçlarında şunu gördük: Fenerbahçe 4-4-2 oynamıyor. Fenerbahçe 4-1 ve önlerinde 5 serbest oyuncuyla oynuyor ve bunu hoca Vitor Pereira istiyor. Top rakipteyden baskı yaparak çözüm üretmek istiyorlar. Bir de Şener-Gökhan-Caner gibi hücumcu beklerin de var. Avrupa'da böyle bir kültür kalmadı. Avrupa'daki en sıradan takımların dahi organizasyonu var. Kadroları yöneticiler, takımları ise hocalar yapar. Shakhtar'a karşı ister İstanbul'da, ister Konya sınırında böyle oynanmaz. Lucescu bence takımı gördü, 'oh' dedi. Basın toplantısında ne dediğinin bir önemi yok.
Fenerbahçe iyi oynamasın, tek kale oynamasın ama 70. dakikaya kadar ikinciyi yemesin. Avrupa'da uçarak değil, tutarak gidebilirsiniz. Shakhtar takımının müthiş çabuk oyuncuları var. Hem toplu, hem topsuz... Deparı atıp topu atamayan oyuncular olur, Teixeira mesela ikisini de yapıyor. Souza çok gözükmedi ama son anda kademeye girdi, son anda hamle yaptı. Takımın en çok koşan adamları Meireles ve Souza'dır. Her şey rakip takımın lehine gelişti.
Rakibin çok önemli bir oyuncusu var: Kaleci Pyatov. İki maçta da 20'ye yakın geri pas yaptılar. Hiç korkmuyorlar. Garip bir oyun liderleri var. Veriyorlar, atıyor beke. Volkan'a verilenlere bak, gerilip gerilip ileri vurur.
Şimdiden söyleyeyim, Avrupa Ligi'nde en zayıf takımlardan biri de gelse elenme şansın var. Başkanlar hocalara karışmaz ancak futbol sohbeti yaparlar. Aziz Yıldırım da bu tip sohbetleri yapar. Ne yapsın etsin, hocayla bu sohbeti yapsın. Bir de böyle denesek desin mesela. Fenerbahçe'den organize halinde çok şık goller göreceğiz belki ilerleyen maçlarda fakat tribünden izlediğimizde bu takım için asla organize diyemeyeceğiz. Fenerbahçe sistemsiz ve matematiksiz ve esas önemli olanı bu hocanın tercihi, böyle istiyor.
Bugün Fenerbahçe'deki oyuncular kariyerleri boyunca bu kadar farklı bölgelerde oynamamıştır. Oyuncular gayretliydi ve coşkuluydu. Bu gayretler Türkiye Ligi'ne yeter ama Avrupa'ya yetmez.
Fenerbahçe'de 3 Temmuz sürecinin motivasyonu geçen sene bitmişti. Bu operasyonu geçen sene yapmalıydı aslında. Bu takım acaba Kayseri'de, Gaziantep'te bu coşkuyu ve gayreti gösterebilecek mi, onu öngöremiyorum. İzleyip göreceğiz. Birkaç hafta sonra deplasmanlara bakacağız. Şunu söyleyebiliriz, hocanın kesinlikle ve kesinlikle B planı olmalı. Bayern, Roma'ya gittiğinde deplasmanda 7 attı ama ilk yarıda 4 attıktan sonra sistem değişikliğine gitti. Guardiola'nın ona göre bile yedek planı var.
Şu ana kadar Fenerbahçe'nin hocasında oyun ve skor ne olursa olsun, aynı sistemde ısrar var. Fenerbahçe'nin yediği son iki golde birer oyuncusu vardı rakibin. Son olarak, ben hocaya "Atılmasaydın Fenerbahçe elerdi" diyemem.
Fenerbahçe'nin matematiği yok
Cuma kuralar çekiliyor. Ben Fenerbahçe'yi hiçbir Avrupa maçında asla favori diyemem. Hele ki orta sahası güçlü takımlara karşı... Fakat şunu da derim, Türkiye'de 80 taneden aşağı atmaz. Bir gün 4-1 de yenilebilir. Şampiyon da olamayabilir. Baskı kurduğu zaman her türlü atacak Fenerbahçe ama orta sahası kuvvetli her takım bu mantaliteyle Fenerbahçe'ye karşı üstünlük kurar. İşin özeti Fenerbahçe'nin kadrosu uluslararası ancak oyun yapısı uluslararası değil. Fakat bu oyun sistemi Türkiye'de de favori yapar.