Beşiktaş 3 puan kaybetmiş, yetmemiş üstüne de Galatasaray 2 puan bırakmış.... Kazandığın zaman fark her iki rakibinle de bitime 7 hafta kala 13'er puan olacak. Sezon başından beri liderliği de şampiyonluğu da hak eden bir futbol oynayan Fenerbahçe böyle bir fırsatı kaçırmazdı. Öyle de oldu.
Maça öyle istekli başladılar ki ilk yarım saat pozisyon üstüne pozisyon vardı. Girilen pozisyonlar kaçmasa aslında ilk yarı sonunda maç da bitmişti. 5-6 pozisyon haybeye kaçarken, Basser ile Frey'in anlaşmazlığında Kuyt tecrübesiyle ikilinin arasındaki o anlaşmazlığı öyle iyi takip etti ki golü de attı. Gerçekten ilk yarım saat müthiş bir futbol oynadı. 30-45 arası biraz preste arıza olunca, Bursa oyuna ortak oldu ama bu kez pozisyon vermedi.
İkinci yarı durgun başladı. Bursa iki duran toptan pozisyon buldu ama Fenerbahçe'nin fizik gücü, son 20 dakikada yine ortaya çıktı. Önce Sow ile ikinciyi buldu. İkinci golden sonra Ersun Yanal Galatasaray maçını da düşünmeye başladı. Sarı kart sınırdaki hassas oyunculardan Mehmet Topal ve Emenike'yi kenara aldı. Oyunun son bölümünde Meireles'in pasında Webo 3. golü attı. Tribünler de iyiden iyiye coştu. Bursaspor geçtiğimiz yıllardaki Bursaspor'dan çok uzak. Pozisyon veriyor, üretemiyor, güvensiz.
Fenerbahçe takımında herkes arzulu, herkes birşeyler yapmak istiyor. Ama Gökhan Gönül ve Meireles'i dünkü futbollarıyla ayrı bir yere koymak istiyorum.
Fenerbahçe artık bu saatten sonra şampiyonluğu vermez. Aslandı hak ettiği şampiyonluğu dersek çok daha doğru olur. Ersun Yanal da futbolcular da camia da bu şampiyonluğu fazlasıyla hak ediyor. Cüneyt Çakır pozisyonlara yakındı. Ufak tefek hataları oldu ama maçın genelinde iyi bir yönetim sergiledi.
F.Bahçe'de herkes arzulu ama dünkü Gökhan ve Meireles'i ayrı bir yere koymak istiyorum