Antalya'da maç başlar başlamaz etkili olan Fenerbahçe takımı belki de bu sezonun en iyi toplarından birini oynuyordu.
Topa sahip oluyor, oyun yönünü çok güzel değiştiriyor, etkili ataklar yapıyordu. Özellikle maçın başında Gökhan Gönül'le çok olumlu hücumlar yaptı. İlk yarı Fenerbahçe lehine 4-0'a gidecek bir durum varken sarılacivertli takım zorla beraberlik golünü yedi.
İkinci yarının başına da iyi başladı Fenerbahçe. Ama teknik direktör Ersun Yanal, 4 forvete dönüp, merkezi boşaltınca bir anda herşey değişti. Bir on dakikalık periyotta ev sahibi takım Antalyaspor üst üste tehlikeli gelmeye başladı. Gol yemeden bunu gördü Ersun Hoca, hemen Selçuk Şahin'le üçlü orta sahaya döndü. O kötü geçen dakikalar Antalyaspor'un güvenini artırdı.
ASLA TESADÜF DİYEMEYİZ
89. dakikada Fenerbahçe golü yiyecekken Diarra zor olanı yapıp kaçırdı ve dönüşünde oyuna girdiğinden beri moralsiz görünen Emenike, transfer edilme sebebi olan kısa driplingleriyle ceza sahasına daldı ve Sow'a golü attırdı. Fenerbahçe'nin 90'lı dakikalarda aldığı 8. puan ama buna asla tesadüf diyemeyiz... Şans hiç diyemeyiz. Şansları insanlar kendileri yaratırlar. Maçın ilk yarısındaki iyi futbol 3 puanı getirmedi, ama ikinci yarıdaki kötü futbol son dakikalarda gelen golle 3 puanı almayı sağladı. Futbol böyle bir şey.
Fenerbahçe'nin yıldız oyuncusu örneğin bir Drogba'sı yok ama iyi oyuncuları var. Yani Fenerbahçe'de 10 üzerinden 5'lik oyuncu yok ama birçok 7'lik oyuncu var. Bir de karakter girince işin içine Mehmet Topal ve Meireles de tribünde olmasına karşın kalite bozulmuyor.
MAÇIN ADAMI: GÖKHAN GÖNÜL