İlk 4 hafta 12 puan, son 6 hafta 6 puan.
Beşiktaş'ın performansı siyah ile beyaz kadar, forma rengi kadar farklı. Bir takım düşünün 4 maçta 12 puan ve şahane top oynuyor.
Diğer bölümde 6 maçın 5'inde kötü oynuyorsunuz, kaybedilen puan sayısı 12. Bunun bir sebebi olmalı. Bunu en iyi değerlendirecek kişi de Bilic'tir. Beşiktaş'ın taraftarından mahrum kalması da önemli bir faktör. Kadın ve çocuklar geliyor ama aynı şey değil. Bu yüzden 4 maç ceza büyük dezavantaj Beşiktaş için.
İki takım arasında ne fark var? Beşiktaş'ın temel özelliği bütün oynaması idi. Hem savunmada hem de defansta takım olarak oynuyor, mücadele ediyordu. Ama dün Beşiktaş'ın en iyi ismi Tolga idi. Belki yüzde yüz bir gol kurtarmadı ama sağdan, soldan ve çaprazdan bir çok pozisyonda Karabük'e fırsat vermedi.
Tolga biraz sallansa Beşiktaş kaybedebilirdi.
Beşiktaş ilk yarıda iki önemli fırsat yakaladı.
İkinci yarı bir iki kafa şutu dışında hücumda da yoktu. Peki, Beşiktaş'ta arıza nerede? Ofansif yaratıcılıktaki eksiklik savunma yönünün iyi olmamasından kaynaklandı. Savunma yönünün iyi olması topu bir an önce rakipten almaktır. Topu rakipten alacaksınız ki, hücum edeceksiniz.

KAÇAK DÖVÜŞÜYOR
Fernandes'in yürüyecek hali olmamasını da gözardı edemeyiz.
Eskiden üç kişinin arasından çıkıyordu şimdi yürüyecek hali yok.
Fernandes sezon sonunda sözleşmesi bitecek bir oyuncu ki, takımda kalması için büyük fedakarlıklar da yapılıyor. Ama kaçak dövüşüyor. Oysa oynadığı sürece takımın ihtiyaçlarını karşılaması gerek. Olcay da ne hücuma, ne savunmaya ne de orta sahaya yardım ediyor. Töre sezon başındaki gibi kuvvetli değil. Almeida 90 dakikayı çıkartacak güçte değil. Bilic, ikinci yarı Atiba'yı orta sahaya alıp sağa Serdar'ı koyarak kanatlardan gitmek istedi. Serdar bunu pek yapamadı ama Motta biraz yaptı. Ama o da ne Olcay'dan ne de Oğuzhan'dan destek alamadı. Karabükspor, Beşiktaş'ı yenmeye gelmiş, açık oynadı.
Dün İstanbul'da kazanabilirlerdi.

MAÇIN ADAMI: TOLGA ZENGİN