Beşte, beşin peşindeydi Fenerbahçe, Ankara'ya giderken.. İlk hafta oynanan ve kaybedilen Konyaspor maçından sonra evinde aldığı Eskişehir ve Sivas galibiyetlerinden sonra Kasımpaşa deplasmanına gitti. Sonra yine evinde Elazığ ve dün bu sezonki ikinci deplasman G.Birliği... F.Bahçe, dış sahada oynadığı ikinci maçını kazanıp öz güveni tam olarak oturtmak istiyordu. G.Birliği maçı bunun için de çok önemliydi. İlk yarıda çok yavaş bir futbol vardı. İki takım adına da pozisyonsuz geçti. Gençlerbirliği, Fenerbahçe'nin geçen yıllarda daha çok yaptığı paslaşmaları yaptı. Dolayısıyla Fenerbahçe'nin kendi oyununa uymasına sağladı.
SAVUNMAYA ÇEKİLMEDİ
İkinci yarıda Fenerbahçe iki vites birden yükseltti ve maçı tek kaleye çevirdi. Pozisyonlar da buldu. Hatta 1-0'dan sonra da 3 tane net pozisyonu vardı. Bence 1-0'DAN SONRA SAVUNMAYA ÇEKİLMEYİP, ÖNDE BASKIYA DEVAM ETMESİ FENERBAHÇE'NİN EN BÜYÜK ARTISIYDI.
Özellikle bu yarıda Alper'in ısrarla driplinglerle gitmesi G.Birliği'nin oturmuş düzenini bozdu. Mehmet Topal ve orta saha oyuncuları önde basınca Gençlerbirliği'nin ilk yarıdaki pas trafiği bozuldu. Dönen topların hepsini Fenerbahçe almaya başladı.
EGEMEN'İN POZİSYONU PENALTI
Kasımpaşa ve Elazığ maçının son bölümlerindeki iki gol ve baskılı oyun dün de devam etti. Oyunun son bölümünde maçın başı gibi oynamaları takımın fizik gücünün devamlılığını gösteriyor. Özetle dün ilk yarıda vasat, ikinci yarıda çok iyi futbol oynadı Fenerbahçe. Bir pozisyonda topun Egemen'in koluna çarpması çok tartışıldı. Gençlerbirliği oyuncuları bu pozisyonda penaltı itirazı yaptı bence haklılardı. Egemen'in pozisyonu penaltıydı. Hakem verse kimse itiraz edemezdi.
MAÇIN ADAMI: ALPER POTUK