Karşılaşmanın ikinci yarısı için söylenebilecek tek cümle gurur duyduk. Hem oradaki hem buradaki maça bakıyorum, Real Madrid'den oyun olarak yüzde 10-15 oranında daha iyiyiz. İlk maç Madrid deplasmanında 4-0 bitmiş, (Böyle söylüyorum çünkü maçın başında yani 8. dakikada Galatasaray gol yedi. Yani maçın başında fark 4'e çıkmış oldu.) Kolay değil, gol yemeden Real Madrid'e 5 gol atman lazım. İlk yarı tamamlandığında Galatasaray'ın pozisyonu dahi yok. Yani Real Madrid'e 45 dakikada 5 tane gol atacaksın!
TÜM DÜNYAYI ŞAŞIRTTI
İşte bu noktada Fatih Terim devreye girdi. Real Madrid'le oynadıkları iki maça da 4-3-1-2 ile başlayan Fatih Terim, Madrid'de ikinci yarı üçlüye dönerken bu kez 4-2-3-1'e döndü. Dedi ki üçlü oynadım olmadı, 4-3-1- 2 oynadım olmadı, hatta üçlünün her versiyonunu oynadım olmadı, 4-3-1-2'ye döndü ve Real Madrid'i darmadağın etti. Hazırlanış olarak şahane goller attı Galatasaray. İkinci yarıda bütün ülkenin takdir ettiği bir tempo yakaladı. Galatasaray, Real Madrid gibi üst düzey bir takım karşısında bütün dünyaya "Neler oluyor? Bir futbol mucizesi mi geliyor" dedirtti. Olmadı, ama Galatasaray iz bıraktı.
MADRİD'İ SAHADAN SİLDİLER
Dünkü ikinci yarıya kadar Melo'un dışında futbolcularından beklediği performansı alamayan Galatasaray, bir anda 11 kişi ile çok iyi oynayarak Real Madrid'i adeta sahadan sildi. Yani galiptir bu yolda mağlup. Verilen verilmeyen penaltılar, kartlar her zaman tartışılır ama skor 3-1 olduktan sonra hakemin Galatasaray'ın lehine çalmayıp Real Madrid'e çaldığı fauller var ki hakemin o 3 dakikalık tempoyu düşürmesi mucizeyi engelleyecek küçük de olsa bir sebepti.
Tebrikler Galatasaray, Tebrikler Fatih Terim...