Dün zor gündü. İlk günkü Finlandiya mağlubiyetini unutturmak için özel bir gün, özel bir maç... Arzuların gerçeğe dönüşmesi ancak, üstün savaşma gücü, eşleşmeleri avantaja çevirecek akıllı hücum organizasyonları ile olabilirdi. Sanki bu maç onlar için bir ölüm kalım maçı idi.
Ruslar'a 25 atan Datone sıfır sayıda iken, erken faulleyen Cusin'in yerine giren Melli kariyer maçını yaptı. Aradoni 3'er 3'er gitti. Belinelli, Gentile...
Hepsi kişisel performans ile geceye değer kattılar. Biz niye bu haldeyiz?... Bunun cevabı bence çok zor değil. Kazanmak için her sektörde gelişime ayak uydurmak zorundasın. Bugün yüzlerce spor adamı, iş adamı, basın mensubu, devlet protokolü hep beraber Arjantin'de 2020 Olimpiyatları'nı almak için savaşıyoruz. Spor bir sanayi sektörü olduğu için. Basketbol de her gün gelişiyor, tüm iş kolları gibi... Barrgnani, Galianalli, Manchini, Hacket gibi oyuncularından mahrum olarak gelen, tüm maçı 15-20 önde götüren İtalya mı basketbol ülkesi, biz mi?... Takım olarak da, bireysel olarak da zoru başarıya ulaştıracak savunma ve hücum düzeninden çok uzakta kaldık. Sinan'ı anlamsızca 1 numarada zorlayarak performansını aşağılara çekiyoruz...
Artık dağın öte yanındaki, kralın hazinesine ulaşmak kadar bir masal ürünü oldu, maalesef bu gurupta başarı...