Büyük derbi Galatasaray'ın galibiyetiyle sonuçlandı. Önce şunu söyleyelim, Galatasaray çok iyi top oynadı. Pozisyon verdiler belki ama iyi kapandılar, yakaladıkları pozisyonları değerlendirdiler ve bazı oyuncuların kalitesiyle de maçı koparttılar. Aslında Fenerbahçe ilk 10 dakika iyiydi. Sonra devre sonuna kadar bütün inisiyatif Galatasaray'a geçti ve Lucas Torreira'nın müthiş vuruşuyla gol geldi. Aslında golü Torreira mı attı yoksa direkten dönen top Livakovic'e çarparak mı girdi, karar hakemlerin olacak. Hemen ardından da buram buram kalite kokan Galatasaray'ın ikinci golü geldi.
Osimhen belki gol atmıyor ama iki haftadır iyi oynuyor. Yapılan ortayı göğsüyle Mertens'in önüne öyle bir indirdi ki Mertens de ayağının üstüyle öyle bir aşırtma yaptı ki bunun adına kalite diyoruz. Burada tartışılacak yan şu; Livakovic bu ikinci golü yemeyebilirdi.
İkinci yarı Fenerbahçe baskın gibi göründü. İlk yarıda Oosterwolde ile kaçırmışlardı, ikinci yarıda da pozisyon buldular ama bu sefer Fenerbahçe amatör takımların yemeyeceği bir gol yedi. Sara aldı, verdi, aralarından geçti ve köşeye bıraktı. Ardından Fenerbahçe bir penaltı kazandı ama tabii ki yetmedi. Sonuçta derbi galibiyetleri şampiyonluğun belirlenmesinde çok önemli ama dün gece Mourinho'yu da gördük. Fenerbahçe'yi ne oynattı, ne oynatmadı. Hakem Atilla Karaoğlan bence çok iyi maç yönetti. Ufak tefek hatalar yaptı ama böylesine bir derbi bu hataları rahatlıkla kaldırır.