Galatasaray çok tuhaf bir takım. Tam anlamıyla bir 'winner'... Ha bu hafta ha şu hafta diye diye tam 17 hafta kazandılar… Dün akşam kazanamayabilirlerdi ama yeniden son birkaç dakika içinde galip gelmeyi bildiler. İlk devre kötü bir Galatasaray vardı. Etkili olamadılar. Rakip Karagümrük çok fazla gelmeye başladı ve geldiği pozisyonların birinde de golü buldu. Kolay değil, adam 25-30 metre topu getirdi kovalayan yok, basan yok, çok da iyi bir şutla Karagümrük öne geçti.
İlk devre Galatasaray için kötü gidiyordu ki uzatma dakikalarında sahaya Barış Alper çıktı. Top yumuşak geliyordu, kafayı yumuşak vurdu, Karagümrük kalecisi de kapattığı köşeden golü yiyiverdi. İkinci yarı Galatasaray'ı çok daha büyük bir baskı içinde gördük. Sağdan soldan kornerler ve bütün hücum organizasyonlarında başrol oyuncusu Barış Alper… Top dışarı çıkıyordu, son bir hamle ile düşerken Mertens'in önüne yuvarladı, o da golü yaptı. Artık Galatasaray kazandı diyorduk ki Abdülkerim'in büyük zamanlama hatası golü getirdi. 1.95'lik Markao göğsüyle topu alıp, Abdülkerim'in arkasına geçiverdi ve gol vuruşunu yaptı. Bir milli stoper, rakibe böyle bir vuruş şansı vermemeli. Bu dakikadan sonra hesaplar, kitaplar yapılıyordu, 'Haftaya Fenerbahçe yenerse Konya'da puan kaybeder mi?' diye düşünürken sahneye oyuna sonradan giren Berkan çıktı. Bu golün de başlangıcı, topu kanırta kanırta getiren Barış Alper'di. Sonuçta Galatasaray zor da olsa kazandığı bu maç sonrası işi bitirdi galiba. Hakem Volkan Bayarslan bir iki ufak hata dışında mükemmeldi.