Sevinelim mi üzülelim mi bilmiyorum! İlk yarıdaki oyuna baktığımızda harika bir Galatasaray vardı. Kerem'in, İcardi'nin, Mertens'in kaçırdığı goller daha maçı ilk 20-25 dakikada ikiye, üçe getirebilirdi. Bu yarıda Kopenhag bir kere geldi, Abdülkerim adamını kaçırdı, Angelino kademeyi kaybetti. Torreira da adamına vurdurunca rakip öne geçti. Aslında ilk yarının skoru 2-1, 3-1 Galatasaray lehine olması gerekirken, böyle maçlarda çok avantajlı bir skor olan 1-0'la devreye gitti. İkinci yarıda Galatasaray'dan çok büyük bir reaksiyon bekliyorduk. Bu arada Muslera'nın hatasıyla da rakip ikinci golü buldu. Her şey bitti dediğimiz anda sahneye Tete çıktı. Önce Sacha Boey'e mükemmel bir asist yapıp, Galatasaray'ı umutlandıran golü attırdı. Hemen ardından da Zaha'nın müthiş ortasına mükemmel bir vuruş yaparak, Galatasaray'ı hayata döndürdü. Şu an Galatasaraylılar karmaşık duygular içindedirler. Rahatlıkla yenebilecekleri rakibe puan verdiler. Ama diğer taraftan bitmiş bir maçtan bir puan almasını bildiler.
Tabii ki bu hayata dönüşte Tete'nin katkısı dışında rakibin 10 kişi kalmasının da ciddi bir rolü var. Bulgar hakem Kabakov, Galatasaray'a çok yaradı. Hata yaptı mı? Yaptı. Çok iyi hakem mi? Değil. Ama Danimarkalı oyuncuya ikinci sarıdan verdiği kırmızı kart kesinlikle doğru.