F.Bahçe sezonun en kötü maçlarından birini oynadı. Gol pozisyonu bulamayıp özellikle ilk yarıda Sivas'a çok pozisyon verdiler. Bunun temel unsuru; Emre ve İrfan Can'ın etkili olmayışları, Batshuayi'nin de tutuk kalmasıydı. İlk yarıda Yatabare iyi aşırtsa Sivas öne geçecek ve belki kaybetmeyecekti. F.Bahçe ilk yarıda alan bulamadı. İkinci devre Batshuayi'nin sorumsuzluğu kırmızı kartı getirdi. Daha önceden sarı kartı var, buna rağmen rakibine basıyor. Tüm F.Bahçeliler 'eyvah şimdi ne yapacağız' derken imdada haklı bir penaltı yetişti. Alioski soldan girdi, çizgi üzerinde aşil tendonuna darbeyi aldı ve Valencia F.Bahçe'yi öne geçirdi. F.Bahçe kapanmak zorundaydı… İyi kapandılar, top kontrolü Sivasspor'da olmasına rağmen Sivasspor 10 kişilik rakibine karşı 11'e 11 oynanırken bulduğu pozisyonları bulamadı. Şampiyonluk için böyle maçları kazanmak çok önemli. Kötü oynuyorsunuz, üstelik rakip iyi kapanıp çok iyi çıkıyor… Tüm bu olumsuzluklara bir de kırmızı kart eklenip 10 kişi kalıyorsunuz. Böyle bir tabloda galibiyet, şampiyonluk yolunda döşenmiş çok önemli bir 3 puandır. Hakem Hüseyin Göçek'i beğenmedim. Sonuca etkili kararlarda haklı olsa da kötü yardımcı hakemleri, yanlış kartları ve yanlış faullerle geceye damgasını vurdu. Ama F.Bahçe lehine verdiği penaltı ve Batshuayi'de kırmızıda haklı. İlk yarıda Serdar Aziz'in önce kafasına, sonra eline çarpan bir top var. Bence penaltı değil. El doğal konumunda. Hiçbir oyuncu kafaya yükselirken esas duruşta yükselmez. Şayet Serdar'ın kolu yukarıda olsaydı, kafası ile vurduktan sonra koluna çarpsa penaltı olurdu. Ama Göçek'in devam kararı doğru…