F.Bahçe kazanmaya devam ediyor… Rakip, ne kadar mütevazı olursa olsun, F.Bahçe oyun disiplinine sadık kalıp alanı daraltarak rakibe oynama fırsatı vermiyor. Bu oyun sisteminin tek dezavantajı, F.Bahçe defansı çizgi halinde yakalandığında arkasına atılan toplar… Aslında dün gece ilk yarıda da A.Gücü iki gol attı ama ofsayt nedeniyle sayılmadı. F.Bahçe, oyuna golle başladı. Batshuayi, Beşiktaş'ta oynarken sürekli kaçırıyordu ama F.Bahçe'de tam tersi oldu. Daha henüz maçın başı, belki de Batshuayi'nin ilk topla buluşması gol oldu. Yine ilk devrenin ortalarında İrfan Can uzaktan vurdu, kaleci bacaklarının arasından kaçırdı ve F.Bahçe 2-0 öne geçti. 2. yarı F.Bahçe iyi kapandı. İlk yarıda verdikleri pozisyonları pek vermediler. Belki de A.Gücü kalitesi nedeniyle pası yapıp, F.Bahçe defansının arkasına koşacak oyuncuları bulamadı. Maç biterken de oyuna sonradan giren Rossi, üçüncü golü buldu fakat bu gol öncesi Crespo ve Ferdi ortaklığı çok önemli. Orta sahadan birlikte çıktılar. Crespo, Ferdi'nin önüne zamanlama açısından mükemmel yuvarladı ve o da golü Rossi'ye attırdı. F.Bahçe, görüntüsü, kadro derinliği ve disiplini ile önemli bir favori haline geldi. Bu her geçen gün biraz daha kendini belli ediyor. Hakem Halil Umut Meler, Türk futbolu için büyük tehlike. İlk yarıda verdiği tüm kararlar yanlış. Batshuayi'nin ilk golünde mutlak bir taban var. Tehlikeli hareketten gol iptal edilmeliydi. Bir hava topunda İrfan Can dirseğini silah gibi kullanıyor. En az sarı kart. Bırakın kartı faul bile vermiyor. İkinci yarıda yine İrfan Can, Tolga'nın diz kapağının yanına tabanla basıyor. Mutlak kırmızı olmalı. Ama maalesef yine faul bile yok. Halil Umut Meler dün gece gösterdi ki Türk futbolu için büyük tehlike.