Beşiktaş özellikle ilk yarıda efsane bir futbol ortaya koydu. Atılan iki gol, kaçan goller, direkten dönen 3 top… Korkunç bir performans. Başta N'Koudou ve Salih olmak üzere inanılmaz oynadılar. Weghorst perdeyi açan isim oldu. Sürekli stoperin arkasından gelerek topa hamle yaptı. Böyle bir pozisyonda arkadan gelip kafayla Beşiktaş'ı öne geçirdi. 2. gol, futbol akademilerinde yıllarca ders olarak okutulacak bir gol. N'Koudou kendi sahasında korner bayrağı dibinde topu kapıyor, kontra bir pasla topu Rosier'e atıyor, o da Salih Uçan'a ve dönüp harika bir pasla yaklaşık 80 metre deparla gelmiş N'Koudou ile buluşturuyor. N'Koudou'nun attığı bu gol uzun yıllar unutulmayacak. İkinci yarıda bir kornerde Muleka adeta uçtu ve kafa ile farkı açtı. Özellikle ilk yarıdaki futbola baktığımızda Beşiktaş, 'Türkiye'nin en iyi topunu ben oynuyorum' der gibiydi. İkinci yarı biraz rölanti biraz da Karagümrük'ün atağa çıkması ile maç sakinleşti. Söyleyeceğimiz şu; N'Koudou ve Salih şu anda Beşiktaş'ın en formda futbolcuları. Weghorst'un her zaman gol şansı yüksek. Ama Beşiktaş her ne kadar Karagümrük çok gelemese de defansif olarak çok iyi bir görüntü hissettirmedi. Karagümrük için işler kötü gidiyor. Geçen seneki takım dağılmış. Pas yapamıyor, topu tutamıyor, tuhaf hatalar yapıyor. Çanlar çalıyor diyebiliriz. Hakem Arda Kardeşler maçı mükemmel yönetti. Nazar değmesin. Faul tespitleri, kart uygulaması kusursuzdu. İlk yarıdaki Caner'in omuz-kol karışımı müdahalesinde penaltı vermemekte haklıydı.