Atalarımız ne demiş; atanla tutanın iyi olacak… Dün akşamki maç bunun en bariz ispatı… Galatasaray'ın tutanı Muslera'ydı ve sarı-kırmızılıları maçta tuttu. Karşı karşıya yüzde yüzlük pozisyonu kurtardı, 5 dakika sonra da penaltıda kalesinde devleşti. İlk yarının yarısından sonuna kadar, Galatasaray bir şeyler yapmaya çalışmış olsa da maçın genelinde baskın oynayan taraf Antalyaspor'du. Pozisyonlara girdiler, cömertçe harcadılar ama Galatasaray'a fazla bir futbol oynatmadılar. Sacha Boey bu takımın oyuncusu değil… Penaltıdan önce adamını kaçırdığı gibi ondan hemen önceki pozisyonda da çok ağır kaldı ve bariz hata yaparak Antalyasporlu oyuncuya Muslera ile karşı karşıya kalma fırsatı verdi. İkinci yarı son derece mahkum, pasif oynayan hatta futbol oynamayan bir Galatasaray gördük. Ama yazımızın başında dedik ya atanla tutanın iyi olduğunda hak etmesen de üç puan senin olabiliyor. Son dakikalarda Okan Buruk, Gomis'i oyuna aldı. Gomis bir santrforun vuruş tekniğinin ne kadar önemli olduğunu belgelercesine iyi vurdu. Orta sahadan çıkılan müthiş bir atak, sola Gomis'e gönderilen top, ve onun da ayak içiyle uzak köşeye vuruşu... Mükemmel bir atak ve vuruş tekniğini bir arada izledik.
Sonuç olarak Galatasaray hak etmediği bir galibiyet aldı. Ama futbolda her zaman iyi oynayan kazanacak diye bir kural yok. Hatta diğer bir deyimle de atamayana attılar
Hakem Atilla Karaoğlan maçın genelinde iyiydi. Verdiği penaltı haklı bir karar. Belki Muslera açıldığı an penaltı yapmak istemedi ama Antalyasporlu oyuncu penaltıyı aldı.