Bizim için hayati bir maçtı. Mutlak kazanmamız gerekiyordu, kazanamadık. Aslına baktığımızda da kazanacak kadar da hiç oynamadık. Tuhaf olan şu, oyuna adeta golle başladık. 5 kişiyle baskı uyguladık, Cengiz Ünder topu kaptı, yakın mesafeden kaleye de vurabilirdi ama iyi oyuncu olduğu için yanındaki bomboş Kerem'e bıraktı, o da attı. Bu golden sonra daha büyük coşku beklerken işler tersine döndü.
Top kontrolü, oyun kontrolü, ikili mücadele üstünlüğü tamamen bu yarıda Norveç'e geçti. Sağdan Pedersen, soldan Elyounoussi ile defalarca geldiler. Müthiş bir orta saha hakimiyetiyle bütün kontrolü aldılar ki devre biterken de duran toptan kötü bir gol yedik.
Duran toptan gol yenmez diye bir şey yok ama kafa ile indirilen topun tamamlanması ciddi bir yerleşim hatası. Kafa ile indirilen topu Norveçli oyuncu arka direkte Zeki'nin arkasından tamamlayıverdi.
İkinci yarıya coşkulu başladık. İyi oynadık ama ceza alanı çizgisine kadar. Karşımızda çok iyi yerleşen bir savunma ve akıllı çıkan Norveç vardı. Koskoca maçta attığımız gol dışında pozisyonumuz bile yok.
Sonuçta puan tablosuna baktığımızda birincilik umudumuz yok, ikincilik umudumuz yani play-off oynama şansımız da çok ama çok zora girdi. Peki niye böyle olduk? Oyuncularımızda coşku var ama bir yere kadar.
Maçın hakemi Felix Brych Avrupa'nın en iyi 3 hakeminden biri. Dün gece de gerçekten mükemmel bir karşılaşma yönetti. Burak'ın penaltı beklediği pozisyonda penaltı yok. Takılma var, karar da doğruydu.