Galatasaray'a hiç yakışmadı... Özellikle ikinci yarıda oyundan düşmeleri, bireysel hatalar ve Allah'ın lütfuyla 2-0 önden gelip, kaybetmedikleri bir maç. İlk yarı 4-1 olacak karşılaşma ikinci yarı az kalsın Galatasaray'ın kaybedeceği bir mücadele olacaktı. Diagne çok tuhaf... 10 metre öndeyken 20 metrede rakibi tarafından yakalanan bir forvet hatırlamıyorum. Kaçırdığı gollerden birini atsa maç bu hale hiç gelmezdi. Kasımpaşa ilk yarının sonunda 2-1'i bulup umutlandı, ikinci yarıda da son derece ezik oynayan Galatasaray, Taylan'ın rakibine ikram ettiği topla da golü yiyiverdi. Kerem, Türkiye'nin en iyi yerlilerinden hiç lafım yok. Yeni alınan Rumenler de büyük yıldız olmasalar bile yetenekli oyuncular. Ama ne Berkan ne Taylan bu takımın direkt oyuncuları olamazlar. Fizikleri iyi olduğu sürece sahada dururlar ama biraz düşüş olduğunda sırıtıveriyorlar.
Fırat Aydınus, zaman zaman iyi şeyler yaptı ama oyun başında Kasımpaşalı oyuncunun kaval kemiğine vurulmuş bir taban var. Cezasız kaldı... Ayrıca bence Luyindama'nın Yusuf'a yaptığı hareket penaltı. Burada da maalesef VAR daveti olmadı.
UĞURLU MÜTHİŞTİ
Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Türkiye'nin fizik gücü en yüksek takımı Fenerbahçe... Takım savunmasını da çok iyi yapıyorlar. Belki de en etkili alanları gerideki üç oyuncu. Her güzelliğin, her başarının, her müdahalenin arkasında mutlaka Attila Szalai var. Ama hücum gücü için aynı şeyi söyleyemeyiz. Maç boyunca Altay'a pozisyon vermeyen Fenerbahçe ilk yarıda bırakıp pozisyonu tek şut bile atamadı. İkinci yarı Fenerbahçe işi 15 dakikada bitiriverdi. İki golde de Ferdi Kadıoğlu'nun imzası var. Attığı gol müthiş... Taç çizgisinde atlıyor, rakipe faul yapmadan topu kapıyor, içeri giriyor ve müthiş vuruyor. Kolay bir gol değil. Hemem ardından da Osayi ki, dün gece iyi oynadı, tam timing'te Ferdi'ye bırakıyor. Ferdi, Valencia'nın önüne; o da tam bir golcü vuruşuyla 3 puanı perçinliyor.
Sonuçta Fenerbahçe'de kayıpsız ve gol yemeden yoluna devam ediyor. Belki çok iyi oynamıyorlar ama çok iyi mücadele edip çok iyi koşuyorlar.
Yaşar Kemal Uğurlu'yu çok beğendim. Bazı faulleri kaçırmış gibi gözükse de basit müdahalelere asla düdük çalmayarak topu oyunda tutmaya çalıştı.