Kim ne derse desin dün gece Türk Telekom Stadı'nda Galatasaray ciddi bir fırsat tepti. Beşiktaş, Sivasspor deplasmanında berabere kalarak 2 puan kaybetmişti. Kazansalardı şampiyonluk yarışında çok ciddi avantaj yakalayacaklardı ama ortaya konan futbola baktığımızda maçın hakkı tipik bir beraberlikti. Karşılaşmaya baktığımızda ne Galatasaray ne de Trabzonspor'un çok ciddi anlamda net pozisyonu var diyemeyiz. Belli oranda mücadele var. Belli oranda taktik varyasyon var ama hepsi bu. İkinci yarıda atılan Edgar Ie'nin golüne, Emre Akbaba son dakikada cevap vermeseydi Galatasaray adına her şey bitmiş olacaktı. Ama puan tablosundaki duruma baktığımızda Emre Akbaba'nın golüyle gelen beraberlik bile sarı-kırmızılı takım için çok iyi değil. Çünkü ligin sonu yaklaşıyor, Galatasaray iyi oynamıyor ve puan farkı belli. Trabzonspor, Abdullah Avcı yönetiminde 'ne kadar puan alırsam o kadar iyidir' felsefesine devam ediyor. Trabzonspor gibi takımın Galatasaray karşısında 1 puan alması kötü değil ama daha iyisini yapabilecek bir kadrosu var. Maç öncesi Galatasaray yönetimi, sırf laf olsun diye, sırf maçın hakemini baskı altına almak uğruna Mete Kalkavan'dan şikâyetçi oldu. Bu dünya futbolunda pek görülmeyen bir şey. Maça bakıyoruz, Mete Kalkavan kötü müydü? Asla değildi bilakis çok iyiydi. Tüm mevcut kurallar, tüm takdir hakları Mete Kalkavan için vız geldi, tırıs gitti! Ben Mete'yi beğendim.