Galatasaray kazandı ama öldü öldü dirildi. İlk 30 dakika oyuna biraz hakimdi ama ondan sonra büyük oranda temposuz oynadı. Erzurumspor iyi mi oynadı? Tabii ki hayır... Ama belki de dün gecenin en güzel hareketi, Falcao'nun attığı goldü. İsmine yakışır, geçmişine yakışır mükemmel bir Falcao golü attı. Gelen yüksek topu göğsünde yumuşatıp, dar açıdan uzak köşeye vurabilmeyi ancak o başarırdı.
Galatasaray, net bir hakem hatasından kaynaklanan bir gol buldu. Babel güreşçi gibi rakibini yıktı topu aldı, Belhanda götürdü ve Emre'nin golü geldi... İşte bu pozisyon Türk hakemliğinin utanç pozisyonu. Devre biterken yine benzeri bir utanç pozisyonu yaşandı. Uzaydan bile net görünecek penaltıyı hakem vermedi, VAR hakemi uyardı ve Arda Kardeşler ancak o zaman verebildi...
İkinci yarı takımlar yine iyi değil. Üstelik bu yarıda sadece ve sadece Falcao'nun attığı müthiş bir gol var. Maçın özeti bu... Dün akşam Galatasaray hak etmedi diyemeyiz ama asla iyi oynamadılar ve gelecek için umut vermiyorlar... Babel geçmiş maçlara nazaran daha iyi, kaptanlık pazu bandını koluna takan Belhanda bir şeyler yapmaya çalışıyor ama eğer rakip dün geceki Erzurumspor değil de başka bir takım olsaydı sonuç çok farklı olurdu.
Arda Kardeşler için çok üzülüyorum. Hem kötü hakemlik yapıyor hem de bu genç yaşta korkaklaşmaya başlamış. Galatasaray'ın attığı gol öncesi faul açık... Gözünün önünde veremiyor, VAR uyarmıyor... Erzurumspor lehine vermesi gereken penaltı da açık. Ancak VAR yardımıyla veriyor. Falcao'ya gösterdiği ikinci sarı kart da yanlış. Zaten yanlış olduğunu 3-5 dakika sonra vücut diliyle adeta itiraf ediyor. Falcao bu pozisponda adamı suratından değil, göğsünün yukarısından itti. Sonra benzeri pozisyon Arda'ya oldu, hiç sesi çıkmadı. İtiraz edenlere de 'Hareket surata değil göğse' dedi. Sonuçta böyle bir genç hakemin bu hallere düşmesi çok üzüntü verici.