Galatasaray doludizgin gidiyor. Öyle mükemmel, harika oyun da yok ama özellikle kendi evinde birden maçı kopartıveriyorlar.
Galatasaray'da bazı oyuncular inanılmaz kritik. Onlar iyiyken Türkiye'de sarı-kırmızılı ekibin yenemeyeceği takım yok.
Öncelikle pek tabii ki kaleci Muslera...
Her yönüyle Türkiye'nin en iyisi. Sonra isimsiz kahraman Donk. Defans oyuncusu ama geçen hafta Kadıköy'de beraberliği getiren golü attı. Dün gece de kornerden gelen golle perdeyi açtı. Ve şimdi başrol oyuncularına gelelim... Falcao iyidir- kötüdür demek ona saygısızlık.
Kariyeri, geçmişi belli. Fizik olarak yarım hazır da olsa ceza alanı içinde tek vuruşu en iyi yapan, dünya çapında oyunculardan biri. Dün gece de iki gol attı. Hele attığı son gol müthiş. Feghouli çalım atayım derken rakipten seken top Falcao'nun önüne düştü. Topu alışı, belli bir açıyla yaklaşımı ve vuruşu mükemmel.
Onyekuru... Türkiye'nin en çabuk, en tehlikeli forveti. Defansın üç metre arkasından başlıyor, 10. metrede yakalayıp 15. metrede önüne geçebiliyor.
Tamam, gol kaçırıyor, bazen pas zamanlamasında da hata yapıyor ama Galatasaray'ın bu hale gelmesinde büyük etkisi var.
Mariano ve Feghouli de sağ tarafı çok iyi kullanıyorlar. Sonuçta Galatasaray, sıkmadan, zorlanmadan 3 puan daha alıverdi.
Haftalar önce 7. sıradayken art arda kazanarak şampiyonluğun en önemli ortaklarından biri oldular. Düşünebiliyor musunuz, 'İlk 3'e girer mi, giremez mi' diye tartışırken 'Şampiyon olacak galiba' dediğimiz durumlara geldik.
Maç hakemsiz de oynanırdı, kritik fazla pozisyon olmadı. Gençlerbirliği de fazla sıkmadı. O halde Arda Kardeşler için de çok iyi maç yönetti demek zorundayız.