BIR takım ötekinden daha iyi oynadı desek yalan söylemiş oluruz. Ama son anda hayata dönen, bir puanı da kurtaran Galatasaray oldu. İlk yarı müthiş top kayıpları, üstelik öyle şiddetli bir pres olmaksızın, gerek Trabzonspor gerekse Galatasaraylı futbolcular, kaptıkları topu sürekli rakibe verdiler. Galatasaray'da iki dramatik adam var... Biri Mariano; şu anda değil sağ bek olmak, top toplayıcı bile olamayacak durumda. Diğeri ise Belhanda... Bir takımın 10 numarası bu kadar mı kötü olur! Bu kadar mı etkisiz oynar... Üstelik haftalardır da böyle. İkinci yarıya Trabzonspor golle başladı. Bir serbest vuruşta bu sezonun en iyi Trabzonsporlusu Sörloth kafayla golü buldu. İşte bu dakikadan sonra Galatasaray'ın müthiş bir baskısı başladı. Top bir sağda bir solda ama pek de pozisyon üretemediler. Aslında Galatasaray'ın baskı kurduğu bu dakikalarda Trabzonspor maçı koparabilirdi. Sörloth'un kaçırdığı öyle iki pozisyon var ki zaten biri gol olsa iş bitecekti. Ama bitmedi... Bitime dakikalar kala soldan Ömer geldi, Adem'e çıkarttı. Nagatomo'nun müthiş vuruşu Galatasaray'ı ipten aldı.
Sonuçta; iki takım da fazla bir şey kaybetti diyemeyiz. Belki pozisyonlar açısından Trabzonspor çok daha öndeydi ama performans olarak da maçın hakkı beraberlikti. Ali Palabıyık'ı bazen anlamak mümkün değil... Hele VAR hakemlerini anlayabilmek hiç mümkün değil. İlk yarıda Ömer Bayram'ın Pereira'ya bir tokadı var. Tokadın şiddetlisi şiddetsizi olmaz. Tokat varsa vardır, yoksa elle itmedir. Ömer Bayram, Pereira'ya tokat attı. Şiddeti düşük olsa da kırmızı olmalıydı. Hakem sarıyla geçiştirdi. VAR'ın yüreği yetmedi. Tıpkı ikinci yarıda Emre Mor'a yapılan hareketteki penaltıda yürekleri yetmediği gibi.