Beşiktaşlılara maç öncesi, "Maça çıkmayın bir puana razı mısınız?" deselerdi herhalde herkes kabul ederdi. Çünkü maç nerede oynanırsa oynansın Napoli gibi bir takımdan bir puan almak başarıdır. Öyle de oldu. Maça baktığımızda hakkı da aslında beraberlikti. Ama bitime 10 dakikadan biraz fazla kalmışken, öne geçtikten sonra maçın berabere bitmesi bizleri çok üzdü. Aslında Napoli atak gücü çok yüksek bir takım. Sürekli araya ya da rakip defansın arkasına çabuk oynama özellikleri var. Özellikle ikinci yarı çok net gol pozisyonları olmasa da neredeyse her akınlarında tehlike yarattılar. Çabuk, fazla uzun boylu olmayan, topla çok yumuşak Napolili forvet sürekli tehdit unsuruydu. Aslında ilk yarıda en önemli pozisyonu Atiba buldu. Biraz daha iyi vursa gol olacaktı ki direkten dışarı çıktı. Özellikle ilk yarı Beşiktaş'ın ileride baskı uygulaması Napoli'yi etkisiz kıldı. İkinci yarı Napoli çok daha etkiliydi. İyi geldiler, Beşiktaş fazla çıkamadı taa ki kazanılan penaltıya kadar. Penaltı geldiğinde "Acaba bir rüya gerçekleşiyor mu?" dedik. Quaresma çok iyi vurdu, Beşiktaş öne geçti. Maç böyle bitse Beşiktaş 8 puan yapacaktı ki neredeyse gruptan çıkmak garanti olacaktı. Bu dakikadan sonra Napoli art arda oyuncu değişiklikleri ve Hamsik'le kazandıkları gol beraberliği getirdi. Şimdi Beşiktaş'ın 6 puanı var. İçeride Benfica'yı yenerlerse gruptan çıkarlar. Beraberlik asla kötü bir sonuç değil. Bence Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nde yoluna çok başarılı bir şekilde devam ediyor.
ADAMIN KARARLARI DOĞRU
Bizim hakemler, sanırım dün akşamki İngilizi ağızlarının suyu akarak izlemişlerdir. Adamın her kararı doğru. Boşu boşuna dünyanın en iyi hakemi olmamış. Penaltı veriyor "gık" yok. Düdük çalıyor "çıt" yok.
Oyuncularla seviyeli bir samimiyet içinde ve maç bittiğinde de her iki takım oyuncuları ona olan saygılarını kucaklayarak gösteriyorlar.