Koskoca Fenerbahçe ligde 3 haftayı geride bıraktı ama sadece bir puanı var. Belki yarım yüzyıldan beri yaşanmamış bir tablo. İstatistiklere de bakmak lazım. Sadece 3 puan değil Fenerbahçe çok şeyini kaybetmiş durumda. İnanın bana Volkan dışında maçı kazanmak için bir şeyler yapmaya çalışan, gayret eden tek futbolcusu yok. İkinci yarıdaki baskı biraz umut verdi ama sonuçta baktığımızda puan kayıpları art arda geliyor.
İlk yarıda berbat bir Fenerbahçe izledik. İki pas yapamayan, top tutamayan, sürekli top kaybeden bir takım vardı. Üstüne üstlük bu yarıda golü de yediler. Soldan yapılan ortada Batalla, o kısacık Batalla kafayla golü attı.
Bu Neustadter ne iş yapar, bunu Fenerbahçe'ye kim aldı hala anlayamadık. Fenerbahçe'nin en önemli silahlarından biri kanatlardır. Aslında Lens kuvvetli ve iyi bir futbolcu ama daha alışamadı. Volkan ise Fenerbahçe'nin en iyisiydi. Aslında Volkan için dün gece söylenecek tek söz, şanssız olduğuydu. İkinci yarıda çok önemli işler yaptı. Soldan girdi, sağa çekti, çok güzel vurdu, top direkten döndü. Ve daha sonra benzeri pozisyonu bir kez daha yaşadı. Bu sefer de Bursasporlu Aziz insanüstü bir refleksle çizgiden çıkarttı.
Son 20 dakikayı seyrettiğimizde Fenerbahçe puanı almalıydı. Hatta galip bile gelebilirdi ama şunu söyleyeyim, Van der Wiel önemli bir transfer olarak alınmasına rağmen çok güçsüz. Fenerbahçe orta sahasındaki Josef ve Ozan asla yaratıcı değiller. Dün gecenin en büyük hatası ise maça Sow'u ileride tek santrfor olarak başlatmaktı. Sow asla en ileride tek oynamaz. En ileride oynayan santrforun yanında ve arkasında gezerse çok daha başarılı olur. Sonuçta Fenerbahçe'de kazan fokur fokur kaynıyor. Artık top Aziz Yıldırım'da. Nasıl başarıda bütün pay onunsa, artık bugün de hesap verme zamanı onundur.
Sahanın en iyisi hakem Bülent Yıldırım'dı. Fevkalade ve kusursuz bir maç yönetti.