Türk Milleti, 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı müthiş bir demokrasi mücadelesi verdi. Bu gözü dönmüş canilerin darbe girişimi için yorumunuz nedir?
15 Temmuz gecesi ülke olarak direkten döndük… Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içine sızmış vatan hainleri; tuhaf ve kanlı bir girişime başladıklarında aslında bence sadece bir darbeyi değil, 10 binlerce insanın öleceği bir iç savaşı da planlamışlardı. Belki de amaç; köprü ve meydanlarda fitili ateşleyip, insanları birbirine kırdırmak, sonra da duruma tam anlamıyla el koymaktı. O gecenin kırılma noktası; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın televizyonlardaki konuşması oldu. Şayet Cumhurbaşkanımız konuşmasaydı, sonuç çok farklı olurdu. Halk onun ayakta olduğunu gördü, serbest olduğunu gördü ve "Korkmayın sokaklara çıkın" demesiyle iç savaş hedefli darbeyi önlemiş oldu. Ancak bana göre; darbe ve kalkışma, yüzde 99 oranında önlendi… Hala yüzde bir kestiremediğim faili meçhul önemli cinayet ya da provakasyon gibi ihtimaller de mevcut… Devlet çok dikkatli olmalı. Aklıma korkunç bir soru geliyor? Türk Silahlı Kuvvetleri gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliğinin bir numaralı kurumuna böylesine hainler nasıl sızdılar? 'Paralel Devlet Yapılanması' adı altında yıllardır nasıl faaliyet gösterebildiler?
Gözaltı ve tutuklamalara baktığımızda; genel olarak şüpheli isimler albay ve general seviyesinde. Bugün bir albay ve generalin Kuleli ve Askeri Harp Okulu'ndan bulunduğu mevkiye kadar geçen süre en az 20-25 senedir… Bu rütbeliler, Atatürk ilke ve inkılaplarını ve Cumhuriyet değerlerini korumak ülküsüyle hareket etmeleri gerekirken örgütsel faaliyetlerinde hiç açık vermediler mi?
Hep söylüyorum, Türkiye'de bir ülkü vardır; o da Atatürk'ün kurduğu ve Cumhuriyet değerlerinin savunulduğu Türkiye Cumhuriyeti.
BUNLAR HRANT DİNK'İ DE ÖLDÜRMÜŞ OLABİLİRLER
Yıllar önce şike operasyonları yapıldığında bir kısım insan bunu "Gülen Cemaatinin" yaptığını ve amacın Fenerbahçe'yi ele geçirmek olduğunu iddia ettiler. Ben de televizyondaki konuşmalarımda bir cemaatin Türkiye'nin en büyük kulübüne operasyon yapmak istemesini ve ele geçirme arzusunu anlayamamıştım. Bakın tekrar söylüyorum '2011 sezonunda şike yapılmadı' diyemem ama şunu bugün rahatlıkla söylerim ki delillerin toplanması ve gizli ajanda belki de Fenerbahçe'yi ele geçirmek ya da Fenerbahçe üzerinden bir sportif kaos yaratmak düşüncesiydi.
Her kim ki sporda ya da diğer medya kuruluşlarında paralel yapı, FETÖ, PKK ya da herhangi başka bir illegal örgütle ilişkiliyse araştırılmalı ve yargılanmalıdır. Zamanında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den, Milletvekili Şamil Tayyar'a, Rasim Ozan Kütahyalı'dan Ertem Şener'e, Erman Toroğlu'ndan, Serhat Ulueren'e ve ben de dahil olmak üzere birçok spor yazarı bunun kriminal bir olay olduğunu, kumpas ya da ele geçirme faaliyeti olmadığını ifade etmiştik.
Hatta Aziz Yıldırım bunun bir şike operasyonu değil başka bir şey olduğunu söylediğinde de başta ben karşı çıkmıştım. Sakın şu an kıvırdığımı düşünmeyin, 2011 sezonunda tapelere bakıldığında 'şike yapılmadı' diyemem asla da bu konuda geri adım atmıyorum ama bugün yaşananlara baktığımızda o gün toplanan delillerin ya da bazı polisiye faaliyetlerin kumpasa yönelik art niyetli ve hedef amaçlı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Gelelim spor dışı olaylara; kendi vatandaşı üzerine kurşun sıkan, kendi meclisini bombalayan bir vatan haini, neden zamanında Muhsin Yazıcıoğlu'na suikast düzenlememiş olsun. Niye Hrant Dink'i öldürmemiş olsun. Bunların da araştırılması gerek.