Beşiktaş sezonun belki de en kötü maçını oynadı. Üstelik kötü oynamadan öte şimdiye kadar gördüğümüz Beşiktaş klasiğine hiç uymadılar. Neydi Beşiktaş klasiği: Bol gol pozisyonu üreten ve topu kaptıklarında çok adamla hücuma kalkabilen Beşiktaş'tan eser yoktu. Attığı gollere pozisyon bile diyemeyiz ama attığı goller dışında da tek bir pozisyonları yok. Buna karşılık orta saha üstünlüğünü ve maçın genelinde inisiyatifi Osmanlıspor'a kaptırdılar. Maçın ilk yarısında defanstaki yerleşim hatası Beşiktaş kalesine ilk golü getirdi. Defans ofsayt yapayım dedi, Rusescu çaprazdan karşı karşıya kaldı, bence Tolga yine hata yapıp açılarak kalesini boşalttı, Osmanlıspor'un Rumen oyuncusu da aşırtarak golü yaptı. Dedik ya Beşiktaş, kötü oynuyordu. Bu golden sonra da kötü oynamaya devam etti. Takım savunması yerlerde. Orta saha direnci yok olmuşken duran toptan Gomez'in golü geldi. Bu gol Beşiktaş'ı toparlar mı diye düşündük, nafile...
Bu sefer sağdan yine Rumen oyuncu geldi, defans yine yol geçen hanı gibi, Ndiaye topu aldı, feykini attı, döndü vurdu ve yine Beşiktaş, soğuk duşu yaşadı.
İlk devre bittiğinde Beşiktaş için bir puan bile başarı dedik. İkinci yarıda da tablo ilk yarıdan farksızdı. Maçın tüm kontrolü Osmanlıspor'da iken bu sefer Sosa, tuhaf bir vuruş yaptı, gol mü değil mi diye düşünüyorduk ki top direğin dibinden gol olup Beşiktaş'a beraberliği getirdi. Bu dakikadan sonra Şenol Güneş aslında Necip'i alarak mesajını verdi. Bu mesaj da şuydu: "Bu maçı kazanmamız zor. Aman kaybetmeyelim. Bu nedenle de Necip'i oyuna alıp orta sahayı daha dirençli hale getireyim." Son bölümde tablo yine Osmanlıspor lehineydi ve Beşiktaş'ı hayata döndüren ve eğer şampiyon olurlarsa kırılma haftalarından biri olacak dün geceki maçın son dakikasına geldik. Sosa, Beşiktaş'ı ipten aldı. Çaprazda topla buluştu, vuracakmış gibi yaptı, topu sürdü ve çaprazdan uzak direğin dibine bırakıverdi. Kötü oynarken kazanmak çok önemli. Hele hele çok kötü oynarken bir oyuncunun kalitesini konuşturduğu bir an her şeyden önemli. Tıpkı dün gece Sosa'nın son dakikadaki golü gibi. Osmanlıspor'a yazık oldu. Galatasaray ve Trabzon maçlarından sonra Beşiktaş'tan da puan ya da puanlar alabilirlerdi ama olmadı.
Hakem Alper Ulusoy'a gelince. Çok yetenekli bir hakem ama dün gece 44. dakikadaki penaltıyı verememesini kabul edemiyoruz. Hele hele bu açık penaltı çizgi hakeminin bir metre önündeyse ve yine verilmiyorsa bu işi anlamak mümkün değil.