Dün gece Başakşehir'de iki adama yazıklar olsun diyorum. ilki hakem Halis Özkahya diğeri ise Trabzonspor'un hocası Vahid Halilhodzic. Önce Vahid hocaya şunu sormak lazım; bir hakem ilk devrenin son dakikalarında senin takımının aleyhine verilebilecek bir penaltıyı vermemiş ve maç devam ediyor. ikinci devrede orta sahada bir faulü çalamamış. Peki hoca, niye sen sahaya girip, bağırıp çağırıp kendini oyundan attırıyorsun? Bu takımın sana ihtiyacı var. Sadece bu maçta değil bundan sonraki haftalarda da. Ortamı geren Halilhodzic ama onu atan Halis Özkahya bu dakikadan sonra Türk hakemliğinin onurunun ayaklar altına alınmasına müsaade etti. Utanmadan, sıkılmadan Türk hakemliğinin onurunu 5 para etti. Nasıl mı; anlatalım. Vahid hoca tribüne yollandıktan sonra Onur'a sarı kart gösterecekti ki Onur yanında sportmenlik dışı hareketi yapıp bir de topa vurdu. Ama Halis onu oyundan atamadı, atma cesaretini gösteremedi. Bu dakikadan sonra faulleri Trabzon lehine çaldı. Ve uzatmalarda bir penaltı kararına imza attı. Bir oyuncu ben rakibime bir şey yapmadım diyor, ellerini kaldırıyor takım arkadaşı da topu uzaklaştırmak için vuruyor. Top ben bir şey yapmadım diyerek ellerini kaldıran futbolcunun eline çarpıyor. Yahu bu nasıl penaltı?
Bir defans oyuncusu orta sahaya vurulan topa niye dokunsun, geri zekalı mı?
TRABZON'UN GOLÜNÜ YEDİ
Yazık Halis yazık! Eyyamın kralını son dakikada yaptın.
Orta sahadan doldurulan bir yüksek topta sözüm ona Belkalem faul yaptığı için golü iptal ettin. Burada faulü yapan Belkalem değil onu iten defans oyuncusu. Vereceksen penaltı verirsin ya da golü verirsin. ama dedik ya ne şiş yansın ne kebap. Yanan Türk hakemliği oldu.