G.Saray, yakaladığı pozisyonlara atsa, rahat kazanacağı bir maçı kaybetti. G.Saray'ın yediği golden çok kaçırdıklarını incelemek lazım. Mesela Bruma pas şiddetini iyi ayarlasa, Burak golü bulabilirdi. Yine Burak kafaları iyi vursa gol gelebilirdi. Drogba çaprazdan son vuruşu iyi yapsa da gol gelebilirdi. Melo'nun vurduğu top direkten dönmese G.Saray pekala beraberliği yakalardı. İlk devre atılacak bir gol maçı farka götürebilecekken şimdi G.Saray grubunda tekrar puan hesapları yapmaya başladı.
G.Saray'ın yediği golde Aydın'ın hatası var. Geriye koşusunu kesti. Oysa kesmeyip Kopenhag'ın sağ kanat oyuncusunu takip etmesi lazımdı. Top içeri kesildiğinde de stoperlerin kendi kalesine çok yakın olduğunu ve yerleşim hatası yaptıklarını gördük. Aslında bu gol G.Saray'ı silkelendirir mi diye düşünüyorduk ki akabinde Kopenhag'in direkten dönen topu geldi. İlk 20 dakikadan sonra G.Saray toparlandı, art arda çok önemli goller kaçırdı. Oyun inisiyatifi G.Saray'da olmasına rağmen o çok kritik beraberlik golü gelmedi ve ilk devrenin son dakikasında da buna karşın Kopenhag mutlak bir golden yararlanamadı.
İkinci
yarı G.Saray baskılıydı. Top sürekli sarı-kırmızılılardaydı. Fakat bu tür maçlarda gol geciktikçe rakibin direnci çok artıyor. İkinci yarıda da aynen böyle oldu. G.Saray önemli bir baskı kurdu ama rakip iyi gömüldü, iyi adam paylaştı ve kazandı.
G.Saray için grupta da tehlike çanları çalıyor. İkincilik için mutlak Juventus'u yenmek lazım. Hele hele Kopenhag bundan sonra da puan alırsa her şey karma karışık olur.
HAKEM KUSURSUZDU
Gelelim hakeme... Bence İngiliz Atkinson mükemmele yakın maç yönetti. İki kritik pozisyon var. G.Saray'ın penaltı beklediği el pozisyonu. Kopenhaglı oyuncunun kolu açık olsa da, top yakın mesafeden kola çarpıyor. Burada elle oynama yok. Diğer kritik pozisyon ise Aydın'ın penaltı beklediği hareket. Aydın ilerleyip gideceğine rakip atladı diye kendini yere bırakıyor. Burada da karar doğru.
MAÇIN ADAMI: JACOBSEN