Rakip kolay olabilir ama sonuçta dün geceki maç bir Şampiyonlar Ligi karşılaşması... Galatasaray rakibi Kopenhag'ı sahadan siliverdi. Son 3-4 dakika hariç neredeyse maçın tamamında Galatasaray her şeyi çok doğru yaptı. Maçın ilk 20 dakikası Kopenhag için çok acıydı. Galatasaray acımasız bir presle başladı, önde bastı ve bu baskı Melo'nun golüyle semeresini aldı.
Bu baskı anlarında Kopenhag sol beki topu kaptırdı, orta geldi, Melo da geriden gelip kafayı çok iyi vurdu. Bu tür maçlarda ilk gol çok önemli ama ikinci golü atamazsanız streslidir. Sonraki dakikalarda da Galatasaray'ın taktik disiplini acımasızca sürdü. Rakip kafasını kaldıramadı.
Neredeyse tüm takım mükemmele yakın oynadı. Bunların başında Melo, Sneijder ve Eboue geliyor. İkinci gole bakıyoruz; Melo sağdan aldı, içeri kat etti, çok hızlı davrandı ve Sneijder'in önüne bıraktı. Sneijder garip ama Mancini'den sonra çok iyi oynamaya başladı. Sadece iyi oynamıyor, iyi mücadele ediyor ve takımda Drogba gibi liderliğe soyunmuş. Üçüncü golde aslan payı yine Eboue'nin. Sağdan çizgiye inip boş pozisyondaki Drogba'ya çıkarışı hem oyun bilgisi hem de soğukkanlılığının bir göstergesiydi. G.Saray'ı uzun haftalardır böyle konsantre ve taktik disipline sadık kalarak oynarken görmemiştim.
BURAK STRES OLUYOR
Burak için çok üzülüyorum. İnanılmaz koştu... Çok iyi niyetli mücadele etti ve en az üç gol pozisyonu buldu. Ama çok şanssız, çünkü son vuruşlarda hep başarısız. Bunlardan birini atsa arkası gelecek. Maalesef atamadıkça sıkıntıya giriyor, strese girdikçe de atamıyor.
Sonuçta sahada mükemmel bir Galatasaray, çok başarılı bir hakem ve darmadağın bir Kopenhag vardı. Bu grubun birincisi belli; Real Madrid... Sonuncusu da belli; Kopenhag... Şimdi soru şu; ikinci Galatasaray mı Juventus mu olacak? İyi ki son maç Juventus'la İstanbul'da. Bence o maç grup ikinciliğinin finali olacak.
MAÇIN ADAMI: SNEIJDER