Galatasaray, asla eski Galatasaray değil... Bu kadar oyuncuyu transfer et, bu kadar yatırım yap ama ortaya konan futbol ve oyun stratejisi hiç de parlak değil. Bir takım, iyi oynamak istiyorsa özellikle orta saha oyuncularının hem defansif hem de ofansif olarak iyi oynamaları lazım. Özellikle Galatasaray'da Selçuk İnan'ın görevi çok kritik. O biraz geriledi mi takım olduğu gibi duruyor. Tıpkı dün geceki gibi.
Felipe Melo; birşeyler yapmaya çalışıyor, Wesley Sneijder saman alevi gibi ve takım savunmasına hiçbir katkısı yok. Galatasaray kanatları ve de özellikle sağ kanadı iyi kullanan bir takımdı. Ama dün gece Eskişehir maçına bakıyoruz kanatlar da hiç çalışmadı. Eğer kanatlar çalışmıyorsa, orta sahada organize olamıyorsan bir takımın maçı kazanması ancak duran top ya da bireysel becerilere bağlıdır.
NECATİ İNAT EDİYOR
Bireysel beceri dedik de aklımıza geldi; Burak Yılmaz'ın kafası karmakarışık... Kendini oyuna veremiyor, maça konsantre olamıyor ve ayrıca istediği pasları alamıyor. Didier Drogba; çok iyi niyetli, birşeyler yapmak için canını dişine takıyor ama fizik olarak çok geride. Çok yorgun ve bu durum zaman zaman kendisinde görmeye alışmadığımız asabi hareketler yapmasına yol açıyor.
NECATİ İNAT EDİYOR
Buna rağmen direkten dönen topu gol olsa dün gecenin kurtarıcısı olurdu. Maçın en net gol pozisyonu 46. dakikada yaşandı. Semih Kaya'nın bir hatası Necati Ateş'i kaleci Fernando Muslera ile biraz çarprazdan da olsa karşı karşıya bıraktı ama Necati Ateş iki haftadır gol atmamak için adeta inat ediyor.
MAÇIN ADAMI; ÇAKIR
Sonuçta; Galatasaray için böylesine kayıplar sezon sonunda büyük sıkıntı yaratabilir. Ama bundan sonra asıl sıkıntı galiba Fatih Hoca için başlıyor.
Maçın en iyi adamı tartışmasız hakem Cüneyt Çakır'dı. Oyuncular üzerinde müthiş bir güven yaratmış. Çok sakin, bir-iki hatası dışında, faul tespitleri ve kart uygulamaları dört dörtlük Son dakikada da Eskişehirspor'un penaltı beklediği pozisyonunda penaltıyı vermemesi doğru karardı.