GÜRCAN BİLGİÇ

Rüzgâr sert esiyor

İlk dakikadan itibaren "maçı kazanacağım" diyen bir Fenerbahçe takımı izledik. Defansif "sarsaklıklara", kaleye gelen ilk basit pozisyonun gol olmasına rağmen, tempoları, istekleri ve yardımlaşmaları ile maçı tadında oynadılar. Sakatlıklar ve üstüne cezalılarla birlikte sağ bekin-sol bekin orijinal olmadan, taktiksel mücadelenin içindeydiler. Sakatlıktan dönen, maç eksiği olan İsmail Yüksek'in arzusuna, Szymanski de ikinci goldeki asisti ile eşlik etti. Fred form grafiğini yine yükseğe taşırken, bir başka forma ıslatıcısı Mert Hakan "sıkıntılı" anlarda devredeydi. Düşünün, hamle şansı olmaması, Tadic'i son 15'te altı numara pozisyonuna taşıdı, 39'luk Dzeko ile En Nesyri, orta saha gibi oynamak zorunda kaldılar. Fakat klasik hastalık, öne geçtikten sonra geriye çekilip, rakibe cesaret vermek yine devredeydi. İrfan Can Eğribayat'ın kurtardığı pozisyon haberciydi, bitime beş dakika kala da karambol beraberlik golünü getirdi. Tüm hesaplar yeniden yapılmaya başlandı. Bir orta saha ile oyunu kontrol etmek yerine, defansı örüp, işi futbol şansına bırakmak. Mourinho'nun "yenilmezsek, kovulmayız" ekibi, ders almadı geçmişten. 70 milyon Euro değeri olan rakip karşısında 250 milyon Euro'luk takımı ne hale getirdiler. Üçlü diziliş ile birlikte Çağlar da başka formata geçti. Belki de kadroya gelen iki yeni stoperin baskısı, pabucu pahalı yaptı. Nesyri'nin mükemmel golü, Dzeko'nun usta vuruşu, yine Fenerbahçe'yi santrforlar takımı yaptı. Yeni transferler, mevkisinde oynayan bekleri veya orta sahaları, ön taraftaki pas tercihlerindeki yanlışlara çözül olabilecek Talisca ile kalan maçlar daha keyifli bir takım vadedecek; inşallah…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA