İtalya'ya karşı oynuyorduk, bileğimizin ne kadar kuvvetli olduğunu görme fırsatını bulmuştuk. Sel geçip, maç bittiğinde bize kalan kum; "En az onlar kadar iyiyiz" duygusudur.
Takım yapılanmasında eksikler var. Arda ile Salih takımdalar ama kulübede isimleri yok. Ferdi ve İsmail Yüksek de bekliyor. Bu şampiyonada en çok ön tarafa güveniyorum. Kenan, Barış sahadalar ama Arda, İrfan Can veya Kerem yoklar sahada. O zaman gözümüz mücadele düzeyinde olacak.
Hakan Çalhanoğlu mükemmel yönetti takımı. Orta sahada neredeyse hiç pencere açmadık. İtalyanlar topu isteyen değil, bir an önce rakip kaleye gitmek isteyen bir takım. Öyle çabuk ve doğru yerleştik ki sahaya, hadi gel de pozisyon bul bakalım.
Avusturya denemesinden geliyoruz son olarak. Fena yenmişlerdi bizi. Bu maçı kaybetmemek, sinerjiyi korumak adına da önemliydi. Çocuklar bunun farkında ve dikkatinde oynadılar. "Çok önemli" dediğimiz oyuncuların olmadığı Türkiye takımı karşısında, sürekli "ot yolan" İtalyanlar oldu. Yani; bu maçın dersi Spalletti için önemli. Yeterli-yetersiz hesabını o yapsın, bizimkiler dimdik ayaktalar. Nasıl oynadıklarını boş verin. Zor sezonlar geçirdi hepsi. Yorgun geldiler, bazıları moralsiz. Vincenzo Montella'nın onları milli formaya odaklaması gerekiyordu. Gözler yalan söylemez, Bizim Çocuklar formanın ruhundalar. Sonrasında kaliteyi ekleyeceğiz. Sırasını bekleyen fırtınalarımız var. İnşallah geliyoruz…