Rakibi kalesine getirmeden ama kendisi de etkili biçimde gidemeden oynadı Fenerbahçe maçı. Eskişehirspor'un istekli defans yaptığının ama iki hücum bekinin gayretleri dışında Fenerbahçe'nin ceza alanına top sokamadığını belirtelim.
Gol penaltıdan geldi... Tartışıldı pozisyon. Süper Lig'de 32 maç sonrasında bir hakem "penaltı kararı" verdi, bunun hakkında da denmedik bırakılmadı. Aslında tartışılması gereken, elle kesilen pozisyonda neden düdük çalınmadığı. Emre'nin müdahalesi var, Nani yerde, "Vay efendim böyle penaltı olur muymuş." Hak verelim de bunları söyleyenlere, adamın eli açık, topu kesiyor, tartışmaya bile açık değil pozisyon. Maç oynanıyor ama penaltıya "yok" diyenlerden "gık" sesi gelmiyor. Benim fikrim mi? İki pozisyonda da penaltı çalınmalıydı.
Gereksiz yoruyor bu kararlar bizi. Oyunu geliştirmek ya da oyun hakkında yapıcı yorum getirmek yerine, hakemlerin bu gariplikleri ile çene yarıştırıyoruz. Sonrasında, ilk yarıyı F.Bahçe'nin penaltı dışında tek isabetli şutunun, pozisyonunun olmaması güme gidiyor. Ligin dibine demir atmış bir takımın, kendi sahasında gol atmak adına hiç kafa yormaması konuşulmuyor.
Diego'nun yokluğunda Ozan Tufan'ın çevresiyle "yabancı" kalması, öne pas üretememesine "neden?" diye sormuyor kimse...
Bir penaltı, iki defans ikramı ile üç gol attı Fenerbahçe. Oyun değil oyuncu kalitesi ile tabelayı değiştiriyorlar. Sert bir hazırlık dönemi geçirmediler. Bu nedenle maçın kalite ibresinin düşüklüğüne "yorgunluk" da diyemeyiz.
Ve bir alarm düğmesi daha var. Son Sivas maçında Diego, kupada Ba, dün de Gökhan Gönül sakatlandı. Biri Pereira'yı durdurmalı !