Aziz Yıldırım'ın adaylığını açıklaması, "malumun ilanı" gibi oldu. Olağanüstü kongre kararını iki ay sonraya aldığında zaten devam edeceği belliydi. Belirsizlik stratejisi yaratarak alan kapattı. Ali Koç, Ferit Şahenk, Nihat Özdemir gibi alternatif adayların önünü kesti. Böylece kendi bölümünü tek hatta tuttu.13 yıl sonra ilk kez ciddi bir çekişmeye giriyor.
Mehmet Ali Aydınlar, seçim ofisini kurdu, müthiş çalışıyor. Tüm Türkiye ile konuşuyor ve destek istiyor. Aynı şekilde Aziz Yıldırım'ın da telefonu elinden düşürmediği, kongre üyelerini tek tek arayarak oy istediği söyleniyor. Yani tüm özgüvenine rağmen o da işinin kolay olmadığını, şakaya gelmeyeceğini biliyor.
Bir tarafta kongre üyelerinin karşısına projeler ve değişim rüzgarı ile çıkmak isteyen Mehmet Ali Aydınlar, öte tarafta "proje açıklamama gerek yok" diyen Aziz Yıldırım.

FATURA AYDINLAR'A KESİLDİ
Seçim strajesi içinde oylarının rengini asla değiştirmeyecekler vardır. Ne yaparsanız yapın, onların fikri değişmez. Bu oran 60'a 40 gibi Aziz Yıldırım lehine gözüküyor. 12 bin üye O'nun zamanında kulübe geldi.
Kongrenin kaderini farklı bir şey arayanlar belli edecek. Yüzde 10'luk bir üyeyi etkilemesi halinde, Aydınlar dengeyi kurar, gerisi katılıma kalmış. Başkan adayları kadar yönetim listelerinin ve projelerin de öneminin altını çizelim. Sandık başına gidip, son anda fikrini değişterecek üye sayısı da beklenenden fazladır.
Yılların getirdiği yıpranmışlık, kulübü yönetmedeki agresifliği, tek adam modelini benimsemesi, mali portrenin kırmızı alarm vermesi, genel kuruldan "ipotek-satış" yetkisi isteyerek, mevcut gayri menkullerin elden çıkma olasılığı Aziz Yıldırım'ın dezavantajları. 3 Temmuz ise başka muamma... Yıldırım 5 spor mahkemesinde kulübün haklarını savunamadı, Fenerbahçe tüm dünyaya rezil oldu. Ama faturayı Aydınlar'a çıkardı. Görünen o ki, seçim stratejisi de farklı olmayacak.
Bu noktada; oy verecekler, sürecin neden olduğunu mu merak edip kararı verecekler, yoksa süreç içinde kulübün alacağı zararı en aza indirmeye çalışanları mı eleştirecekler?