Arsenal deplasmanı ve Sivas maçları radikal bir başkaldırış... Ersun Yanal sezon başından itibaren dengeler ve kariyerli oyuncular üstünden planı yürütmeyi denedi. Olmadığını veya olamayacağını gördü ve bıçağı vurdu.
Samandıra'da Aykut Kocaman'dan şikayet edenler, aslında daha büyük bir bela ile karşılaştıklarını da anladılar. Konu futbolun matematiğine gelince, Yanal'ın çıtası çok yüksek kaldı. Aykut Hoca, "ekstra" oyuncuları için marjı biraz aşağıda tutuyordu, bu kez kadro rekabeti böyle bir tavize izin vermedi. UEFA cezasının peşinden, tek hedefli kalan bir ortamda, Fenerbahçe'nin tüm birimleri için performans dışında kritere de yer kalmadı.
Sivas karşılaşması ilginç... 116 kilometre koşmuş Fenerbahçe, Sivasspor daha fazla. Buna rağmen oyun tek kaleye döndü, tempo yüksek kaldı, pozisyon sayısında rekor zorlandı ve 5 gollü bir galibiyet geldi. Ama bu ilk oyundu. Beşiktaş'ın arkasında bunun 8 tane daha benzeri var. Yani; "Ersun Yanal'ın takımı ve anlayışı geldi" dememiz için, Sivas 90 dakikasından üst üste dört-beş tane görmemiz gerekiyor. Çok pahalı bir takımın, çok yetenekli olduğuna inandığımız oyuncu grubu, koşmayı becermek zorunda. Kocaman bu konuda Alex'e bile taviz vermedi. Bugün Kasımpaşa maçında arayacağımız görüntü, yukarda anlattıklarımızla eşleşmeli. Yanal bunun için uğraşıyor, Başkan da hocasına destek veriyor.