Avrupa seviyesi farklı disiplinler istiyor. Yıllardır bu tür maçlar oynanırken aynı durumlarla birçok defa karşılaştık. Beşiktaş adına dün akşam bunun bir tekrarı yaşandı. Avrupa sahnesine çıktığınızda takım savunmasında daha üst seviye kalitelere ihtiyaç duyuluyor. Bu maçlarda savunmayı yalnızca top rakipte değil, top sizdeyken de doğru mantıkla yapmak gerekiyor. Topa sahip olup, rakibinin üzerine çıkarken kaptırılan toplarda savunma geçişindeki hatalar kalenizde gol olarak geri dönüyor. Beşiktaş, maçın genelinde istekli, arzulu bir oyun oynarken yine aynı durumla karşılaştı. Rakibin üzerine giderken, hücum yapmayı düşünürken takım halinde doğru pozisyon alamadığı için kalesinde üst üste 2 gol gördü. Özellikle gol yedikten sonra Avrupa'nın en iyi 5 liginden birinde yer alan bir ekibe karşı geri dönmek de kolay olmuyor. İmmobile ile yakalanan penaltı gole çevrilseydi maçın erken dakikalarında yeni bir heyecan yakalanabilirdi. İkinci yarıya 2-0 geriden başlayıp yalnızca savunma pozisyonunda kalarak bu seviyede bir rakibe karşı da maçı çevirmek her zaman mümkün olmuyor. Maçın içerisinde mutlaka alınacak dersler var. Beşiktaş'ın bu sezonki kadrosunun hâlâ gelişim sürecinde olduğunu düşünürsek bu yaşananları belki makul bir yere oturtabiliriz. Skor olarak geri düşmüş olsa da takım oynama isteğini ve geri dönme arzusunu kaybetmedi. Avrupa süreci Beşiktaş açısından sonuç olarak çok istediği ölçüde yürümüyor ama takımın enerjisi skordan bağımsız doğru yönde ilerliyor.