Kupa maçlarının ilk ayakları motivasyon açısından genelde sıkıntılı olur. Rakipten daha ziyade takımın kendi iç motivasyonunu tetiklemesi gerekir. Beşiktaş yaşadığı problemli süreci artık tamamen geride bırakma adına Eyüpspor karşısında çok önemli bir müsabakaya çıkar gibi oyuna başladı. İstek ve arzu da beraberinde golleri getirdi. Bu, doğal olarak beklenmesi gereken bir durum ama bazen istikrarsız ortamlarda her maç zor hale gelebiliyor. Ama Beşiktaş artık buna kendi adına müsaade etmeyeceğini Eyüp karşısında çok net ortaya koydu.
Kupa maçları, kadro rotasyonları açısından da fırsatlar yaratıyor. Beşiktaş bir kez daha Rebic'i, Ghezzal'ı kazanma adına oynattı. Dönüp baktığımızda bundan mutlu olduklarını gördük. Belki yüzde 100 performanslarında değillerdi ama Beşiktaş oyuncusu ciddiyetiyle sahada yer aldılar. Bu iki ismin, siyah-beyazlı ekibe başarı borçları var. İşin bu tarafını kendilerinin de anladığını düşünüyorum.
Son haftalarda Beşiktaş'ta bir çıkış yaşanırken, öncelikli olarak elbette skora katkı yapan oyuncuları konuşuyoruz ama kendi mevkii olmamasına rağmen Zaynutdinov'un stoperdeki özveri ve başarılı performansının da altını çizmek gerekiyor.
Şu anda Beşiktaş, kendi ruhunu yakaladı. Büyük takım felsefesinde her zaman var olan, her şartta kendi oyununu oynama ayarlarına da geri döndü. Ayrıca kazanarak, güven duygusunu çok sağlam bir şekilde inşa etti.