İki takımı da ortaya koyduğu mücadele nedeniyle kutlamak gerekiyor. Son dakikaya kadar heyecanı zirvede tuttular. Samsunspor, ligde bulunduğu yeri tamamen reddeden bir futbol oynadı. Lige yeni çıkan ve sorunlarla boğuşan bir takım değil, önemli ekiplerden biri gibi mücadele ettiler. Karşılaşmaya ve oyuna bu kadar tutunmuş olmaları, Beşiktaş'ı doğal olarak zorladı. Aslında zorlu süreç, iki takım için de geçerli… Beşiktaş da çok keyifli günler yaşamıyor. Buradan çıkabilme adına kazancın ilaç olacağının farkında olan bir takım izledik. Oyun tamamıyla istenilen ölçüde Beşiktaş'ın yönlendirmeye çalıştığı şekilde olmasa da sonuç tamamen arzu ettiği şekilde neticelendi. Elbette büyük takım olmanın farkının yanında, bireysel yeteneklerin de sonucu değiştirdiğini gördük. Colley sezon başından beri duran toplarda Beşiktaş'ın en etkili ismi olarak bir kez daha skora imza attı. Rıza Hoca'nın orta alandaki Chamberlain, Fernandes ve Amir tercihi tempo açısından Beşiktaş'ı bir vites daha yukarıya çıkarttı. Hücum hattındaki ihtiyaç duyulan istikrar henüz sahada olmasa da mücadele anlamında onların da oyuna katkısı Beşiktaş'ı önemli bir yere taşıdı. Bu tür maçlar gitgeli olan karşılaşmalar. Bu kadar yoğun yağış altında oyun iki tarafa da gidebilir. Beşiktaş, oyunun bu riskli tarafını hem kontrol edip hem de kendi felsefesini sahaya yansıtabildi. Bu tür şartlarda bu, önemli denge unsuru. Dengenin başmimarlarından biri de Mert oldu. Riskli ortamlarda kaleciniz sizi oyunun içinde tutabiliyorsa büyük bir avantajı cebinize koymuş oluyorsunuz.