Tirana maçları Beşiktaş açısından kalitesi yüksek, hazırlık karşılaşması tadındaydı. Kalibre olarak Beşiktaş'ın çok altında bir ekip ama onlar da bir direnç ortaya koymaya çalıştılar. İlk karşılaşmada da savunma yapmışlardı, bu maçta da Beşiktaş'a karşı farklı bir oyun sergilemediler. Beşiktaş yine oynamaya çalışan, rakibini zorlayan taraftı. İlk golü bulduktan sonra hem kendi istediğini aldı hem de rakibinin ümidini kırdı.
Beşiktaş, genel anlamda iki maçta da başlangıç olarak daha kontrollü kadrolarla oyuncu tercihini yaptı. Bunun amacı; takımın oyun düzenini ve sistemini bir yandan inşa ederken diğer yandan da takım dengesini elde tutma düşüncesiydi. Bu seviyelerde rakipler daha zayıf. Onlara karşı hata yapmamak lazım. Ters sonuçlar takımların sezon başında kimyalarını bozabiliyor.
Şenol hocanın iki maçtaki kadro seçimi ve oyun tercihi önce kontrol, savunma güvenliği ve kendi hücum organizasyonları şeklindeydi. Bunda da son derece başarılı oldu. Bu galibiyetler, oyuncuların güvenini yükseltirken aynı zamanda yeni oyuncuların ilavesine de pozitif yönde katkı sağlıyor.
Amartey'in oyuna girdikten sonra golü atması pozitif bir görüntüydü. Genç oyuncular Semih ve Ege Tıknaz'ın kadro içinde yer bulmaları Beşiktaş adına kazançtı. Onana yeni başlangıç için az da olsa süre bulabildi. Bu gelişim devam edecek. Takım içi alternatifler arttıkça hem Şenol hocanın eli rahatlayacak hem de oyun kalitesi yükselecek. Bu gelişimi sağlayabilmek için de biraz sürece ihtiyaç var. Bu galibiyetler de buna nefes oldu.