Derbiler artık denge maçları haline geldi. İki takımın da birbirini kontrol ettiği, riskten ziyade oyunu daha kontrollü götürüp sonlara doğru oyunu değiştirmeyi düşündüğü bir dönemdeyiz. Fakat başta eksik kalmak tüm bu dengeleri başka bir yere taşıyor. Crespo'nun ikinci yarının başında gördüğü kırmızı kartın yarattığı eksiklik beraberinde şaşkınlığı da getirince Trabzonspor da bunu iyi kullandı.
Kırmızı karttan sonra gelen Maxi Gomez'in golü bütün dengeyi Trabzon lehine çevirdi. Hem sayısal üstünlük hem skor üstünlüğü bu tür maçlarda büyük avantaj. Abdullah hoca da bunu oyuncularıyla birlikte iyi kullandı. Golden sonra orta alandaki Siopis, Bakasetas ve Abdülkadir'in yerine Gbamin, Hamsik ve Bardhi değişiklikleriyle oyunu hem diri oyuncularla hem de yenilenmiş olarak kontrolüne aldı. Bu maçın kazanmanın yanında Trabzonspor adına birçok pozitif dönüşümü var. Visca'nın dönmüş olması çok önemliydi. Diğer yanda Gomez'in gol bölgelerindeki verimsizliği de eleştiri sebebiydi. O da bu maçta ağları havalandırıp büyük bir işe imza attı. Tabii ki bu mücadeleyi 3 puanla bitirmek Trabzonspor'un ligdeki zirve hedefini tazelerken lige de yeni bir boyut getirdi. Şampiyonluk yarışını yeniden başlattı diyebiliriz. Fenerbahçe de üst üste kaybettiği iki maçla sezon başından beri yaratmış olduğu bahar rüzgârlarının da sonuna geldi diyebiliriz. Bundan sonra onlar için de lig yarışı yeniden başlıyor.