Ligin ilk yarısındaki derbide Beşiktaş kazanan taraftı. Bu maçta golleri atana baktığımızda Larin'i görüyoruz. Goller dışında sahada Josef'i ve Batshuayi'yi de görüyoruz. Dün akşamki maça çıkarken bu üç oyuncu kulübedeydi. Bunun bedeli de Beşiktaş adına çok ağır oldu. Bu tür maçlar denge maçları. Elinizden oyunun kontrolünü ve psikolojisini kaçırmamanız lazım. Beşiktaş baştaki kadro tercihi ve yediği iki golle oyunun bütün hakimiyetini ve moralini Galatasaray'a teslim etti. İlk yarı bitmeden alelacele yapılan Batshuayi ve Larin değişikliği de bunların bir göstergesi.
İkinci yarıda Josef'in de oyuna dahil olmasıyla Beşiktaş biraz daha aslına dönmeye başladı. En azından rakibini baskı altına alıp pozisyonlar bulmayı denedi. Bu tür maçlarda iki farktan geriye dönebilmek her zaman kolay değil. Çok fazla efor gerektiriyor. Beşiktaş'ın bu kadro tercihini Galatasaray kendi adına çok doğru kullandı. Orta alanda ve forvette Beşiktaş'ın yapmış olduğu top kayıplarını çok etkili kontrataklara çevirerek Mostafa Mohamed'in asistleri ve Kerem'in etkili vuruşları ile iki gol buldu ki; doğal olarak bu da beraberinde oyun coşkusunu ve motivasyonu getirdi.
Bu tür maçları teknik adamların ve oyuncuların her açıdan doğru oynaması gerekir. Yanlış tercihlerle yapılan başlangıçların telafisi dün akşam gördüğümüz gibi her zaman mümkün olmuyor. Rıdvan'ın golü de mücadelesi de Josef'in, Batshuayi'nin ve Larin'in oyuna sonradan girmeleri de skoru istenilen noktaya getirmeye yetmedi. Beşiktaş kendi etti, kendi buldu diyebiliriz.