Maçtan 4-5 saat önce Sergen hoca, Ghezzal'ın, Pjanic'in, Larin'in ilk 11'de olmadığı bir kadroyu açıklasa bunların yokluğunda Beşiktaş taraftarının bir bölümü stada maçı izlemeye gitmezdi. Futbol bir gösteri sanatı. İcraatı yapanlar yetenek seviyesi yüksek oyunculardır. Bunların olmadığı yerde işler sıradanlaşır. Dün akşam Antalyaspor karşısında da ilk yarıda yaşananlar bu sıradanlaşmanın neticesi oldu. Üstüne bir de sakatlıklar eklenince maçın bir bölümünde Beşiktaş açısından iş çığırından çıktı.
İkinci yarı başrol sahipleri sahada görev almaya başlayınca oyun da skor da beklendiği gibi değişti. İlk golle oyunu ateşleyen Rıdvan geçen maçta da mükemmel işler yapmıştı. Bu karşılaşmada da oyuna girdiği andan itibaren bıraktığı yerden devam etti. Ghezzal'ın, Pjanic'in inisiyatifi eline almalarından sonra Batshuayi de gerçek kimliğine büründü, Atiba ve Josef de oyuna döndüler.
Hepsi beraber elini taşın altına sokunca sistem de tıkır tıkır işlemeye başladı. Ve sonuç atılan harika 3 golle Beşiktaş'ın istediği noktaya geldi. Güzel olan Beşiktaş'ın teslim olmaması, reaksiyon göstermesi ve var olan potansiyelini anında sahaya yansıtmayı başarması.
Hangi Beşiktaş sorusunun cevabı çok açık. İkinci yarı sahada sonucu getiren takım Beşiktaş'ın sezon boyu yürüyeceği ekip gibi görünüyor. Fazla maceraya gerek yok. Rotasyon elbette maç sıklığında her zaman yapılmalı ama fazla da abartmamak lazım. Bu kadro maçlara göre değişiklik gösterse de oyun liderlerini mutlaka sahada tutmalı... Çünkü oynayan ile oynatan bir arada olduğu zaman Beşiktaş kendini üzmeden yoluna devam eder.